Dünya edebiyatının köşe taşlanndan Goethe'den, iyilikle kötülüğün kadim mücadelesi üzerine bir başyapıt: Faust...
Faust, yaşadığı çağın bütün bilimlerini öğrenmeye çalışan, bilgi ihtirası içinde kıvranan karamsar bir insandır. Benliğiyle mücadele etmesine rağmen mutluluğu bulamamanın ıstırabıyla kavrulmaktadır. Şeytanı temsil eden Mephisto, bu durumdaki Faust'u kolayca baştan çıkarabileceğini düşünür. Tanrı ise insanın yaratılış itibarı ile iyi olduğunu ve kendi ruhunun iyiliği sayesinde doğru yolu bulabileceğini bildiği için Mephisto'yu Faust üzerinde istediğini yapmakta serbest bırakır.
"Ziyafet sofrasının artıkları ile geçinen adam hiçbir zaman efendi olamaz... Edebiyat bir kabiliyet işidir, sonradan kazanılamaz. Eğer, ağzınızdan çıkan sözler ruhunuzun derinliklerinden fışkırmıyor ise dinleyicilerin kalplerine tesir edemezsiniz. Başkalarından duyduklarını veya kitaplardan okuduklarını tekrarlayan adam maymuna benzer ve ancak çocukları güldürebilir..."
Dünya edebiyatının köşe taşlanndan Goethe'den, iyilikle kötülüğün kadim mücadelesi üzerine bir başyapıt: Faust...
Faust, yaşadığı çağın bütün bilimlerini öğrenmeye çalışan, bilgi ihtirası içinde kıvranan karamsar bir insandır. Benliğiyle mücadele etmesine rağmen mutluluğu bulamamanın ıstırabıyla kavrulmaktadır. Şeytanı temsil eden Mephisto, bu durumdaki Faust'u kolayca baştan çıkarabileceğini düşünür. Tanrı ise insanın yaratılış itibarı ile iyi olduğunu ve kendi ruhunun iyiliği sayesinde doğru yolu bulabileceğini bildiği için Mephisto'yu Faust üzerinde istediğini yapmakta serbest bırakır.
"Ziyafet sofrasının artıkları ile geçinen adam hiçbir zaman efendi olamaz... Edebiyat bir kabiliyet işidir, sonradan kazanılamaz. Eğer, ağzınızdan çıkan sözler ruhunuzun derinliklerinden fışkırmıyor ise dinleyicilerin kalplerine tesir edemezsiniz. Başkalarından duyduklarını veya kitaplardan okuduklarını tekrarlayan adam maymuna benzer ve ancak çocukları güldürebilir..."