Elinizdeki Faysalu't-Tefrika Beyne'l-İslâm ve'z-Zendeka başlıklı eser, Gazzâlî merkezli bir nevi “dini gruplar sosyolojisi” yapmaya, bazılarını tekfir ederek din dışı ilan etme, bazılarını da yaptıkları yorum (tevil) nedeniyle “ötekileştirme”ye yönelik dilin temellerini anlama çabasıdır.
Eserin ilk bölümünü oluşturan “İslam'da Tekfir Söyleminin Temellerine Dair” başlıklı makalemizde, günümüzde tefrika ve zındıklık kavramlarını kullanarak toplumsal ötekileştirme ve felsefe karşıtlığının Gazzâlî üzerinden devam ettirilmesinin tutarlılığını müzakere ettik. Böylece onun yazdığı eserlerin hangi dönemlerde, hangi kesimlere (avam-havas), hangi saiklerle yazıldığının mukayeseli ve ayrıntılı incelenmesine “giriş” yapıldı. Çalışmamızın ikinci bölümünü oluşturan, Arapça orijinal metni ile Türkçe tercümesini karşılıklı olarak sunduğumuz, Faysalu't-Tefrika Beyne'l-İslâm ve'z-Zendeka/İslam ve Zındıklık Arasındaki Farklılığa Dair Ayırt Edici Ölçüt başlıklı kısım, giriş ve on üç bölümden oluşmaktadır. Gazzâlî, eserinde “tefrika” ve zındık” terimlerinin tahlilinden hareketle, bu iki kavram arasındaki farkı derinlemesine analiz ederek ayırt/tefrik etmeyi hedeflemektedir. Gazzâlî, giriş bölümünde dini konularda oldukça sert görüşlere sahip olanların karşıt görüştekileri detaylı bir inceleme yapmaksızın kâfir ve zındık olarak itham etmelerinden yakınır. İman ve küfür kavramının anlamlarının kavranabilmesi için gerekli olan hususları inceler. Sonra taklitçilerin küfür kavramının mahiyetini bilip bilmediklerini sorgular ve kendi tanımlarını verir. Ardından doğrulama/tasdik ve yalanlama/tekzip kavramlarını tanımlar. Buradaki kavramsallaştırmanın felsefî niteliğine dikkat edilmelidir. Çünkü varlık kavramı tevil kavramıyla doğrudan irtibatlıdır. Nitekim önemine binaen tevilin kısımlarını ayrıntılı olarak inceler. Daha sonra metnin temel terimi olan “zındık”ı açıklar. Tekfir söyleminin temellerini göstermesi açısından bundan sonraki bölümler daha önemlidir. Bir kişiyi ya da akımı tekfir etmenin hususları üzerinde durur ve kelamcılara ciddi eleştiriler yöneltir. Özellikle hiç kimsenin ilâhî rahmeti daraltmaya hakkı bulunmadığını net bir şekilde belirtir. Akıl ve nassın tekfir etmedeki yerini müzakere ettikten sonra bir müminin diğer bir mümini tekfir
etmesinin ortaya çıkaracağı sorunları hadis bağlamında inceler.
Elinizdeki Faysalu't-Tefrika Beyne'l-İslâm ve'z-Zendeka başlıklı eser, Gazzâlî merkezli bir nevi “dini gruplar sosyolojisi” yapmaya, bazılarını tekfir ederek din dışı ilan etme, bazılarını da yaptıkları yorum (tevil) nedeniyle “ötekileştirme”ye yönelik dilin temellerini anlama çabasıdır.
Eserin ilk bölümünü oluşturan “İslam'da Tekfir Söyleminin Temellerine Dair” başlıklı makalemizde, günümüzde tefrika ve zındıklık kavramlarını kullanarak toplumsal ötekileştirme ve felsefe karşıtlığının Gazzâlî üzerinden devam ettirilmesinin tutarlılığını müzakere ettik. Böylece onun yazdığı eserlerin hangi dönemlerde, hangi kesimlere (avam-havas), hangi saiklerle yazıldığının mukayeseli ve ayrıntılı incelenmesine “giriş” yapıldı. Çalışmamızın ikinci bölümünü oluşturan, Arapça orijinal metni ile Türkçe tercümesini karşılıklı olarak sunduğumuz, Faysalu't-Tefrika Beyne'l-İslâm ve'z-Zendeka/İslam ve Zındıklık Arasındaki Farklılığa Dair Ayırt Edici Ölçüt başlıklı kısım, giriş ve on üç bölümden oluşmaktadır. Gazzâlî, eserinde “tefrika” ve zındık” terimlerinin tahlilinden hareketle, bu iki kavram arasındaki farkı derinlemesine analiz ederek ayırt/tefrik etmeyi hedeflemektedir. Gazzâlî, giriş bölümünde dini konularda oldukça sert görüşlere sahip olanların karşıt görüştekileri detaylı bir inceleme yapmaksızın kâfir ve zındık olarak itham etmelerinden yakınır. İman ve küfür kavramının anlamlarının kavranabilmesi için gerekli olan hususları inceler. Sonra taklitçilerin küfür kavramının mahiyetini bilip bilmediklerini sorgular ve kendi tanımlarını verir. Ardından doğrulama/tasdik ve yalanlama/tekzip kavramlarını tanımlar. Buradaki kavramsallaştırmanın felsefî niteliğine dikkat edilmelidir. Çünkü varlık kavramı tevil kavramıyla doğrudan irtibatlıdır. Nitekim önemine binaen tevilin kısımlarını ayrıntılı olarak inceler. Daha sonra metnin temel terimi olan “zındık”ı açıklar. Tekfir söyleminin temellerini göstermesi açısından bundan sonraki bölümler daha önemlidir. Bir kişiyi ya da akımı tekfir etmenin hususları üzerinde durur ve kelamcılara ciddi eleştiriler yöneltir. Özellikle hiç kimsenin ilâhî rahmeti daraltmaya hakkı bulunmadığını net bir şekilde belirtir. Akıl ve nassın tekfir etmedeki yerini müzakere ettikten sonra bir müminin diğer bir mümini tekfir
etmesinin ortaya çıkaracağı sorunları hadis bağlamında inceler.