Prof. Weber'in eseri, bir felsefe elkitabı olarak birçok meziyetleri olan bir eserdir. Yazar oldukça kısa sayılabilecek bir hacim içinde, esastan fazla fedakarlık etmeden bütün problemleri gözden geçirmeyi, bunları açık ve sade bir dille, hemen herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmayı başarmıştır. Felsefe tarihinin bir filozoflar ve doktrinler geçit resminden ibaret saymamış, problemlerin birbirine nasıl bağlandığını, birbirinden nasıl çıktığını göstermiştir.Felsefe tarihinin incelenmesini güçleştiren noktalardan biri de, filozofların bazı teorilerinin, ilk bakışta nereden geldiği belli olmayan, realite ile hiçbir bağlantısı bulunmayan birtakım fanteziler gibi görünmesidir. Felsefe tarihinin incelenmesini güçleştiren noktalardan biri de, filozofların bazı teorilerinin, ilk bakışta nereden gealdiği belli olmayan, realite ile hiçbir bağlantısı bulunmayan birtakım fanteziler gibi görünmesidir. Oysa hiçbir doktrin yoktur ki, filozofun zamanındaki teorik ve pratik problemlere bir karşılık olmasın ve hiç olmazsa kısmen onlarla açıklanmasın. Bu açıklamayı yapmak felsefe tarihçisi için başta gelen bir ödevdir. Prof. Weber'in elkitabı bu bakımdan da başarılı bir eser sayılabilir. Pek çokları arasında, Ortaçağ'da realizm ve nominalizm kavgasının bu kitaptaki anlatılışı ($33), bunun bir örneği diye gösterilebilir. Bu şekilde anlaşılan bir felsefe tarihi hem daha ilgi çekici olur, hem de yalnız felsefe ile uğraşanlar için değil, her aydın için birinci derecede bir kültür edinme aracı haline gelir.
Prof. Weber'in eseri, bir felsefe elkitabı olarak birçok meziyetleri olan bir eserdir. Yazar oldukça kısa sayılabilecek bir hacim içinde, esastan fazla fedakarlık etmeden bütün problemleri gözden geçirmeyi, bunları açık ve sade bir dille, hemen herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmayı başarmıştır. Felsefe tarihinin bir filozoflar ve doktrinler geçit resminden ibaret saymamış, problemlerin birbirine nasıl bağlandığını, birbirinden nasıl çıktığını göstermiştir.Felsefe tarihinin incelenmesini güçleştiren noktalardan biri de, filozofların bazı teorilerinin, ilk bakışta nereden geldiği belli olmayan, realite ile hiçbir bağlantısı bulunmayan birtakım fanteziler gibi görünmesidir. Felsefe tarihinin incelenmesini güçleştiren noktalardan biri de, filozofların bazı teorilerinin, ilk bakışta nereden gealdiği belli olmayan, realite ile hiçbir bağlantısı bulunmayan birtakım fanteziler gibi görünmesidir. Oysa hiçbir doktrin yoktur ki, filozofun zamanındaki teorik ve pratik problemlere bir karşılık olmasın ve hiç olmazsa kısmen onlarla açıklanmasın. Bu açıklamayı yapmak felsefe tarihçisi için başta gelen bir ödevdir. Prof. Weber'in elkitabı bu bakımdan da başarılı bir eser sayılabilir. Pek çokları arasında, Ortaçağ'da realizm ve nominalizm kavgasının bu kitaptaki anlatılışı ($33), bunun bir örneği diye gösterilebilir. Bu şekilde anlaşılan bir felsefe tarihi hem daha ilgi çekici olur, hem de yalnız felsefe ile uğraşanlar için değil, her aydın için birinci derecede bir kültür edinme aracı haline gelir.