Ferdâ-yı Garâm (Aşkın Yarını), Mehmet Rauf'un Eylül'den sonra, en önemli romanıdır. Sermed'le Mâcid'in, çocukluk yıllarında düşmanlıkla başlayan, ilk gençlik çağlarında büyük bir tutkuya dönüşen aşklarının hüzünlerle, hep “ferdâ-yı garâm” kaygılarıyla gölgelenişini, Servet-i Fünûn anlayışıyla öykülemektedir. Bu içli aşkın kahramanları için aşk, yaşanmışlığıyla değil, hayâl edilişiyle vardır ve onlar, bu aşkı en içten duyabilecekleri çağlarında, vazgeçişin dayanılmaz çekiciliğine kapılırlar.
Ferdâ-yı Garâm (Aşkın Yarını), Mehmet Rauf'un Eylül'den sonra, en önemli romanıdır. Sermed'le Mâcid'in, çocukluk yıllarında düşmanlıkla başlayan, ilk gençlik çağlarında büyük bir tutkuya dönüşen aşklarının hüzünlerle, hep “ferdâ-yı garâm” kaygılarıyla gölgelenişini, Servet-i Fünûn anlayışıyla öykülemektedir. Bu içli aşkın kahramanları için aşk, yaşanmışlığıyla değil, hayâl edilişiyle vardır ve onlar, bu aşkı en içten duyabilecekleri çağlarında, vazgeçişin dayanılmaz çekiciliğine kapılırlar.