Günümüz diline uyarlayıp takdim ettiğimiz bu kıymetli eser, son dönem Osmanlı âlimlerinden Darülfünun Hukuk Fakültesi Usûl-u Fıkıh hocası ve Meclis-i Âyan âzası Muhammed Seyyid Bey'in Usûl-u Fıkıh -Medhal- adlı kitabıdır. Eser, bir dönemin kapanıp yeni ve sancılı bir dönemin başladığı bir kırılma noktasında bulunan ve bu kırılma noktasında aktif rolü bulunan bir kişiye ait olduğu için birçok açıdan önemli ve üzerinde durulmayı hak ediyor... Seyyid Bey, tartışmalı, hatta netameli diyebileceğimiz, Hilafetin kaldırılması tartışmalarındaki rolü dolayısıyla da İslâmî camia tarafından mahkûm edilmiş biri... Hâlbuki Seyyid Bey'in o süreçteki rolünü değerlendirmek ayrı bahis; kendisinin bu konudaki eserleri çok daha önce, hatta saltanatın bile henüz kaldırılmadığı dönemde yazılmış ve (muhtemelen) defalarca basılmış eserlerdir. Dolayısıyla, bu eserlerin, klasik bir Osmanlı aydınının görüşlerini yansıttığı rahatlıkla kabul edilebilir. Seyyid Bey'in bu süreçteki rolünün, Elmalılı Hamdi Yazır'ın II. Abdülhamid'in hal' fetvasını kaleme alması gibi, o devirdeki siyasi konjonktüre bağlı olduğunu ve bunun mevcut konjonktür içinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünen, hatta, Tefsir'de Elmalılı'nın, Hadis'te Ahmet Naim'in hâlâ aşılamaması gibi, fıkıhta da Seyyid Bey'in aşılamadığını düşünenler de var. Ancak, çok kritik bir dönemdeki mâlum rolü, kitaplarından da sarf-ı nazar edilmesi sonucunu doğurmuştur. Haliyle, kitaplar mahkûm edildiği ve incelenmediği için de ciddi tenkitlere konu olmamış ve hakkıyla değerlendirilmemiştir. Ancak, ne olursa olsun Seyit Bey, yakın dönem Cumhuriyet tarihi sözkonusu olduğunda mutlaka adı geçecek ve gündeme gelecek bir kişidir...
Günümüz diline uyarlayıp takdim ettiğimiz bu kıymetli eser, son dönem Osmanlı âlimlerinden Darülfünun Hukuk Fakültesi Usûl-u Fıkıh hocası ve Meclis-i Âyan âzası Muhammed Seyyid Bey'in Usûl-u Fıkıh -Medhal- adlı kitabıdır. Eser, bir dönemin kapanıp yeni ve sancılı bir dönemin başladığı bir kırılma noktasında bulunan ve bu kırılma noktasında aktif rolü bulunan bir kişiye ait olduğu için birçok açıdan önemli ve üzerinde durulmayı hak ediyor... Seyyid Bey, tartışmalı, hatta netameli diyebileceğimiz, Hilafetin kaldırılması tartışmalarındaki rolü dolayısıyla da İslâmî camia tarafından mahkûm edilmiş biri... Hâlbuki Seyyid Bey'in o süreçteki rolünü değerlendirmek ayrı bahis; kendisinin bu konudaki eserleri çok daha önce, hatta saltanatın bile henüz kaldırılmadığı dönemde yazılmış ve (muhtemelen) defalarca basılmış eserlerdir. Dolayısıyla, bu eserlerin, klasik bir Osmanlı aydınının görüşlerini yansıttığı rahatlıkla kabul edilebilir. Seyyid Bey'in bu süreçteki rolünün, Elmalılı Hamdi Yazır'ın II. Abdülhamid'in hal' fetvasını kaleme alması gibi, o devirdeki siyasi konjonktüre bağlı olduğunu ve bunun mevcut konjonktür içinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünen, hatta, Tefsir'de Elmalılı'nın, Hadis'te Ahmet Naim'in hâlâ aşılamaması gibi, fıkıhta da Seyyid Bey'in aşılamadığını düşünenler de var. Ancak, çok kritik bir dönemdeki mâlum rolü, kitaplarından da sarf-ı nazar edilmesi sonucunu doğurmuştur. Haliyle, kitaplar mahkûm edildiği ve incelenmediği için de ciddi tenkitlere konu olmamış ve hakkıyla değerlendirilmemiştir. Ancak, ne olursa olsun Seyit Bey, yakın dönem Cumhuriyet tarihi sözkonusu olduğunda mutlaka adı geçecek ve gündeme gelecek bir kişidir...