Fıkıhtan Faşizme Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Günah ve Suç

Stok Kodu:
9786055146689
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
312
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-02
Çeviren:
Hamdi Çilingir
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Legislating Authority: Sin and Crime in the Ottoman Empire and Turkey
Kategori:
%20 indirimli
80,00
64,00
9786055146689
619885
Fıkıhtan Faşizme
Fıkıhtan Faşizme Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Günah ve Suç
64.00

Bu kitapta Ruth Miller, Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne geçişte ceza hukukunda yapılan değişiklikleri ele almakta ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin ceza hukukunu yönlendiren temel düşüncelerin tarihsel ve kuramsal köklerini ortaya koymaktadır. Tanzimat'tan 1930'lara kadar geçen dönemde ceza kanunlarında yapılan değişiklikleri dikkatle takip eden yazar, bu değişimlerin ardında yatan düşünce ve felsefeyi “modern” dönemde gelişen devlet, birey ve toplum anlayışıyla irtibatlandırarak ele almaktadır.

Yazar, Tanzimat sonrası Osmanlı bürokrasisinin, dünyada yaşanan “modern” gelişme ve eğilimlere paralel bir şekilde genelde devleti, bürokrasiyi, toplumu, dini, ulemanın rolünü özelde ise suç ve cezayı “modern zihniyet” çerçevesinde yeniden tanımlayıp yorumladıklarını ve modern devlet ile bürokrasiyi inşa etmede ceza hukukunu etkin bir araç olarak kullandıklarını ortaya koymaktadır. Yazara göre Tanzimat'tan Cumhuriyet'e uzanan süreçte ceza hukuku devlet ve bürokrasi lehine öyle köklü bir dönüşüm gerçekleştirmiştir ki bu dönemden önce ceza hukukunun korumayı hedeflediği mağdurlar birey, toplum ya da Tanrı hakları iken bu dönemle birlikte artık 'devlet' tek mağdura dönüşmüş, ceza hukukunun odağı da devlet ve bürokrasinin hakları ve menfaatlerini korumaya yönelmiştir. Ceza hukukunda Tanzimat'tan Cumhuriyet'e yaşanan bu tür gelişmeler nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında faşist ceza kanununun kabulüyle neticelenmiştir.

Bu kitapta Ruth Miller, Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne geçişte ceza hukukunda yapılan değişiklikleri ele almakta ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin ceza hukukunu yönlendiren temel düşüncelerin tarihsel ve kuramsal köklerini ortaya koymaktadır. Tanzimat'tan 1930'lara kadar geçen dönemde ceza kanunlarında yapılan değişiklikleri dikkatle takip eden yazar, bu değişimlerin ardında yatan düşünce ve felsefeyi “modern” dönemde gelişen devlet, birey ve toplum anlayışıyla irtibatlandırarak ele almaktadır.

Yazar, Tanzimat sonrası Osmanlı bürokrasisinin, dünyada yaşanan “modern” gelişme ve eğilimlere paralel bir şekilde genelde devleti, bürokrasiyi, toplumu, dini, ulemanın rolünü özelde ise suç ve cezayı “modern zihniyet” çerçevesinde yeniden tanımlayıp yorumladıklarını ve modern devlet ile bürokrasiyi inşa etmede ceza hukukunu etkin bir araç olarak kullandıklarını ortaya koymaktadır. Yazara göre Tanzimat'tan Cumhuriyet'e uzanan süreçte ceza hukuku devlet ve bürokrasi lehine öyle köklü bir dönüşüm gerçekleştirmiştir ki bu dönemden önce ceza hukukunun korumayı hedeflediği mağdurlar birey, toplum ya da Tanrı hakları iken bu dönemle birlikte artık 'devlet' tek mağdura dönüşmüş, ceza hukukunun odağı da devlet ve bürokrasinin hakları ve menfaatlerini korumaya yönelmiştir. Ceza hukukunda Tanzimat'tan Cumhuriyet'e yaşanan bu tür gelişmeler nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında faşist ceza kanununun kabulüyle neticelenmiştir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat