Filistin-İsrail sorununun, herşeyden önce, iki cephesi olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. İlk cephesi aslında çok eskilere dayanan, ancak çalışmanın inceleme ekseni açısından İsrail devletinin doğuşundan itibaren ele alacağımız Yahudi boyutudur. İkincisi ise Özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasıyla ortaya çıkan, ancak çalışmada devletlerarası bir sorun olarak uluslararası politikanın gündemine girmesinden itibaren ele alınacak olan Filistinliler ile ilgili boyutudur. Filistin Sorunu'nun özünü bu iki boyut oluşturmaktadır. Ortadoğu'nun hassas coğrafyası ve dengeleri zaman içerisinde birçok bölge devletinin yanısıra dünya siyasetine yön veren büyük devletlerin de sorunun içerisine çekilmesinde birinci derecede etkili olmuşlardır. Sorunun kendisi uluslararası siyasete ve bu siyasetin evrimine duyarlı bir hal almıştır.
Filistin-İsrail sorununun, herşeyden önce, iki cephesi olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. İlk cephesi aslında çok eskilere dayanan, ancak çalışmanın inceleme ekseni açısından İsrail devletinin doğuşundan itibaren ele alacağımız Yahudi boyutudur. İkincisi ise Özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasıyla ortaya çıkan, ancak çalışmada devletlerarası bir sorun olarak uluslararası politikanın gündemine girmesinden itibaren ele alınacak olan Filistinliler ile ilgili boyutudur. Filistin Sorunu'nun özünü bu iki boyut oluşturmaktadır. Ortadoğu'nun hassas coğrafyası ve dengeleri zaman içerisinde birçok bölge devletinin yanısıra dünya siyasetine yön veren büyük devletlerin de sorunun içerisine çekilmesinde birinci derecede etkili olmuşlardır. Sorunun kendisi uluslararası siyasete ve bu siyasetin evrimine duyarlı bir hal almıştır.