Thales'e göre tanrı, her şeyi sudan yaratmış bir ruhtu; Anaximander'e göre tanrılar, değişik mevsimlerde doğup ölüyorlardı ve sayıları sonsuz dünyalar kadardı. Anaximenes'e göre tanrı havaydı, yaratılmıştı ve hep hareket halindeydi.
Filozoflar, tanrıları dikkatle sıraya koyarken, ilişkilerini, görev ve yetkilerini ve güçlerini özenle ayırırken ciddi konuştuklarına inanmak istemiyorum.
Platon gibi yüce düşüncelere ulaşmış, “tanrısal” lakabını alacak kadar tanrılara yaklaşmış olan bir adamın, insan denen o zavallı yaratıkta, aklın ulaşamadığı, o ne olduğu bilinmeyen tanrı gücünü andıran bir yan bulacağına; bu zayıf varlığımızın, zayıf duygularımızın sonsuz bir zevke dayanacak kadar sağlam olduğunu sandığına inanabilir miyiz?
Thales'e göre tanrı, her şeyi sudan yaratmış bir ruhtu; Anaximander'e göre tanrılar, değişik mevsimlerde doğup ölüyorlardı ve sayıları sonsuz dünyalar kadardı. Anaximenes'e göre tanrı havaydı, yaratılmıştı ve hep hareket halindeydi.
Filozoflar, tanrıları dikkatle sıraya koyarken, ilişkilerini, görev ve yetkilerini ve güçlerini özenle ayırırken ciddi konuştuklarına inanmak istemiyorum.
Platon gibi yüce düşüncelere ulaşmış, “tanrısal” lakabını alacak kadar tanrılara yaklaşmış olan bir adamın, insan denen o zavallı yaratıkta, aklın ulaşamadığı, o ne olduğu bilinmeyen tanrı gücünü andıran bir yan bulacağına; bu zayıf varlığımızın, zayıf duygularımızın sonsuz bir zevke dayanacak kadar sağlam olduğunu sandığına inanabilir miyiz?