Nazif Uslu, 'Fırtına' isimli Shakespeare oyununu, Çocuklar için yeniden yazdı. Küçük izleyicilerimize sunarken, bu sanatsal çıtayı zirveye taşıyor. Bir pedagog ile dramaturgi çalışmaları yapılarak yazılan bu oyun, çocuk tiyatrosunda hep dile getirilmiş ama eyleme geçememiş profesyonel bir çocuk tiyatrosunu izleyenlerin beğenisine sunma gayesi taşıyor.
Oyun, bi bildik çocuk oyunlarının tersine gerek hayal gücüne seslenmesi, gerekse de etik bir tartışmayı sahneye taşıması açısından öne çıkıyor.
İnsanın, sıfatlarının ve mevkiinin önemli olup olmadığını, bir Kral iken sıradan bir adam olarak nasıl yaşanabildiğini tartışarak, İnsan olmanın önemini Prospero karakteriyle işliyor. Biçimi değil, özü; intikam' değil alfetmeyi evrensel bir değer olarak sahnede tartışacak çocukların etik oluşumlarına katkıda bulunuyor. Shakespeare'in insanın özüne temas eden ve yüzyıllar boyunca onu bir numara yapan evrensel dilini, çocukların anlamakta güçlük çekeceğini düşünenler bugüne kadar popülist pedagojinin ve psikolojinin çeldirici tuzaklarına yakalandılar. Düşüp kalkmalarla, renkli kostümlerle çocukların anlayışlarını hafife alarak yapılan tiyatro oyunlarıyla çocuk izleyicilerin beğenilerindeki çıta düşük tutuldu..
Son söz olarak şunu tekrarlamak isterim. Çocukların Dünyası İnilen Değil Çıkılan Bir Seviyededir. Shakespeare Ve Oyunları İse Yüzyıllardır Çıkılabilen En Yüksek Ve Geçerli Seviyelerden Biridir.
M.Ümit Görgülü
Psikolojik Danışman/Pedagog
Nazif Uslu, 'Fırtına' isimli Shakespeare oyununu, Çocuklar için yeniden yazdı. Küçük izleyicilerimize sunarken, bu sanatsal çıtayı zirveye taşıyor. Bir pedagog ile dramaturgi çalışmaları yapılarak yazılan bu oyun, çocuk tiyatrosunda hep dile getirilmiş ama eyleme geçememiş profesyonel bir çocuk tiyatrosunu izleyenlerin beğenisine sunma gayesi taşıyor.
Oyun, bi bildik çocuk oyunlarının tersine gerek hayal gücüne seslenmesi, gerekse de etik bir tartışmayı sahneye taşıması açısından öne çıkıyor.
İnsanın, sıfatlarının ve mevkiinin önemli olup olmadığını, bir Kral iken sıradan bir adam olarak nasıl yaşanabildiğini tartışarak, İnsan olmanın önemini Prospero karakteriyle işliyor. Biçimi değil, özü; intikam' değil alfetmeyi evrensel bir değer olarak sahnede tartışacak çocukların etik oluşumlarına katkıda bulunuyor. Shakespeare'in insanın özüne temas eden ve yüzyıllar boyunca onu bir numara yapan evrensel dilini, çocukların anlamakta güçlük çekeceğini düşünenler bugüne kadar popülist pedagojinin ve psikolojinin çeldirici tuzaklarına yakalandılar. Düşüp kalkmalarla, renkli kostümlerle çocukların anlayışlarını hafife alarak yapılan tiyatro oyunlarıyla çocuk izleyicilerin beğenilerindeki çıta düşük tutuldu..
Son söz olarak şunu tekrarlamak isterim. Çocukların Dünyası İnilen Değil Çıkılan Bir Seviyededir. Shakespeare Ve Oyunları İse Yüzyıllardır Çıkılabilen En Yüksek Ve Geçerli Seviyelerden Biridir.
M.Ümit Görgülü
Psikolojik Danışman/Pedagog