Akdeniz'in mitoloji yuvasi nihayetsiz ufuklarina bakan küçük tepe, minimini bir çiçek ormani gibiydi. Ince, uzun dalli badem agaçlarinin alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düsüyor. Ilkbaharin tatli rüzgarlariyla sarhos olan martilar, çilgin naralarla havayi çinlatiyorlardi. Badem bahçesinin yani genis bir bagdi. Beyaz taslardan yapilmis kisa bir duvarin ötesindeki zeytinlik, ta vadiye kadar iniyordu. Bagin ortasindaki viran kulübenin kapisiz methalinden bir ihtiyar çikti. Saçi, sakali bembeyazdi. Kamburunu düzeltmek istiyormus gibi gerindi. Elleri, ayaklari titriyordu. Gök kadar bos, gök kadar sakin duran denize bakti, bakti.
Akdeniz'in mitoloji yuvasi nihayetsiz ufuklarina bakan küçük tepe, minimini bir çiçek ormani gibiydi. Ince, uzun dalli badem agaçlarinin alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düsüyor. Ilkbaharin tatli rüzgarlariyla sarhos olan martilar, çilgin naralarla havayi çinlatiyorlardi. Badem bahçesinin yani genis bir bagdi. Beyaz taslardan yapilmis kisa bir duvarin ötesindeki zeytinlik, ta vadiye kadar iniyordu. Bagin ortasindaki viran kulübenin kapisiz methalinden bir ihtiyar çikti. Saçi, sakali bembeyazdi. Kamburunu düzeltmek istiyormus gibi gerindi. Elleri, ayaklari titriyordu. Gök kadar bos, gök kadar sakin duran denize bakti, bakti.