Foucault, Marksizm ve Tarih, Foucault'nun toplumsal teori ve tarih çalışmalarını Batı Marksizmi geleneğinin içinden çıkan, ancak bu geleneğe eleştirel bir alternatif sunan yeni bir açılım olarak ele alan bir incelemedir. Batı Marksizmi, 1. Dünya Savaşı'nın sonundan itibaren klasik Marksizmin içine düştüğü tıkanıklığa bir yanıt arayışı olarak ortaya çıkmıştır. Benzer şekilde, Foucault'nun özellikle Hapishanenin Doğuşu ve Cinselliğin Tarihi kitaplarında somutlaşan eleştirel toplumsal teorisi, Mayıs 1968'le birlikte çok yönlü bir şekilde açığa çıkan yeni toplumsal oluşum karşısında Batı Marksizminin açmazlarına bir yanıt üretebilmenin arayışı olarak ele alınır. Bu anlamda, Foucault'nun tarih yazımında, öznenin kuruculuğuna ve merkeziliğine dayanan felsefelere karşıt olarak, özneyi kuran iktidar ilişkilerinin süreksiz ve farklılaşan etkileşimlerini merkeze alması, Batı Marksizminin teorik pozisyonlarına karşı köklü bir eleştiriyi beraberinde getirmiştir. Ancak değişen toplumsal koşulların çözümlenmesi ve bunlara karşı mücadele olanaklarının araştırılmasında iktidar ilişkilerine eleştirel bakış açısı, Foucault ve Batı Marksizmi arasındaki temel süreklilik olarak sunulur. Bu yönüyle, Foucault, Marksizm ve Tarih,
Foucault'nun tarih çalışmalarını eleştirel teoriye yaptığı katkılar üzerinden bir güncelleştirme denemesidir.
Foucault, Marksizm ve Tarih, Foucault'nun toplumsal teori ve tarih çalışmalarını Batı Marksizmi geleneğinin içinden çıkan, ancak bu geleneğe eleştirel bir alternatif sunan yeni bir açılım olarak ele alan bir incelemedir. Batı Marksizmi, 1. Dünya Savaşı'nın sonundan itibaren klasik Marksizmin içine düştüğü tıkanıklığa bir yanıt arayışı olarak ortaya çıkmıştır. Benzer şekilde, Foucault'nun özellikle Hapishanenin Doğuşu ve Cinselliğin Tarihi kitaplarında somutlaşan eleştirel toplumsal teorisi, Mayıs 1968'le birlikte çok yönlü bir şekilde açığa çıkan yeni toplumsal oluşum karşısında Batı Marksizminin açmazlarına bir yanıt üretebilmenin arayışı olarak ele alınır. Bu anlamda, Foucault'nun tarih yazımında, öznenin kuruculuğuna ve merkeziliğine dayanan felsefelere karşıt olarak, özneyi kuran iktidar ilişkilerinin süreksiz ve farklılaşan etkileşimlerini merkeze alması, Batı Marksizminin teorik pozisyonlarına karşı köklü bir eleştiriyi beraberinde getirmiştir. Ancak değişen toplumsal koşulların çözümlenmesi ve bunlara karşı mücadele olanaklarının araştırılmasında iktidar ilişkilerine eleştirel bakış açısı, Foucault ve Batı Marksizmi arasındaki temel süreklilik olarak sunulur. Bu yönüyle, Foucault, Marksizm ve Tarih,
Foucault'nun tarih çalışmalarını eleştirel teoriye yaptığı katkılar üzerinden bir güncelleştirme denemesidir.