Tanzimat sonrasından günümüze ulaşan dönemde divan şiiri ve şairleri üzerine araştırmalar genellikle edebiyat tarihi, biyografi ve edebî eserlere yönelik çalışmalara dayanmaktadır... Ancak bu çalışmalar arasında divan şiirinin dönemler açısından taşıdığı stilistik özellikleri ve şairlerin bu koşullara bağlı olarak geliştirdikleri üslûpları üzerine doğrudan yapılmış yeterli nitelikte inceleme sayısı ne yazık ki çok azdır.
Divan şiirinde söz ve anlam birbirine sıkı sıkıya bağlı ve birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki önemli öğedir. Sesin de, sözün anlamını vurgulayan bir öğe olarak şiirde önemli bir yeri vardır. Fuzulî divan şairleri arasında bu üç öğenin şiirin yaratılmasındaki sırrını en iyi kavramış, ses, söz ve anlam dengesini şiirlerinde büyük bir ustalıkla gerçekleştirmiş birkaç şairden biridir.
Tanzimat sonrasından günümüze ulaşan dönemde divan şiiri ve şairleri üzerine araştırmalar genellikle edebiyat tarihi, biyografi ve edebî eserlere yönelik çalışmalara dayanmaktadır... Ancak bu çalışmalar arasında divan şiirinin dönemler açısından taşıdığı stilistik özellikleri ve şairlerin bu koşullara bağlı olarak geliştirdikleri üslûpları üzerine doğrudan yapılmış yeterli nitelikte inceleme sayısı ne yazık ki çok azdır.
Divan şiirinde söz ve anlam birbirine sıkı sıkıya bağlı ve birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki önemli öğedir. Sesin de, sözün anlamını vurgulayan bir öğe olarak şiirde önemli bir yeri vardır. Fuzulî divan şairleri arasında bu üç öğenin şiirin yaratılmasındaki sırrını en iyi kavramış, ses, söz ve anlam dengesini şiirlerinde büyük bir ustalıkla gerçekleştirmiş birkaç şairden biridir.