Bu kitap için ne diyebilirim? Bir kumandanın romanı, kumandanların hikayeleri, bir milli tarih yaratılmasını icap ettirdi. Çünkü, kendinin tarihten kazınıp atıldığını iddia eden hayalet komitacının deyişiyle, "bazı insanların hayat çizgileri aslında bir dairenin parçasıdır ve bu daire külliyen, tepedeki bir odakla irtibatlıdır; bu durumda bir mahrut meydana gelir -yani koni". Milli tarih yaratırken eksik gedik bırakamazdım. Tafsilatlıca oldu.
Her milli tarih gibi benimki de hakikatı sarıp sarmaladı, hakikat adına ortada oynak, güvenilmez ve maksatlı yaratıklar kaldı. Zaten ne vardı? Bazı hakikatlerin tıkıldığı yeraltı dehlizlerinde ölüme terk edilmiş kelimeler, kavramlar, deyişler yerüstüne çıktılar, her yanı sardılar. Dil taşkını alıştığımız sesleri boğdu, sürükledi. Tarih uydurmak belki de büyü yapmanın bir şekliydi, felaketi davet etti. Bu kitap tarihle, kimliğiyle, hakikatle derdi olanlar için, büyünün çözülmesi umuduyla yazıldı.
Bu kitap için ne diyebilirim? Bir kumandanın romanı, kumandanların hikayeleri, bir milli tarih yaratılmasını icap ettirdi. Çünkü, kendinin tarihten kazınıp atıldığını iddia eden hayalet komitacının deyişiyle, "bazı insanların hayat çizgileri aslında bir dairenin parçasıdır ve bu daire külliyen, tepedeki bir odakla irtibatlıdır; bu durumda bir mahrut meydana gelir -yani koni". Milli tarih yaratırken eksik gedik bırakamazdım. Tafsilatlıca oldu.
Her milli tarih gibi benimki de hakikatı sarıp sarmaladı, hakikat adına ortada oynak, güvenilmez ve maksatlı yaratıklar kaldı. Zaten ne vardı? Bazı hakikatlerin tıkıldığı yeraltı dehlizlerinde ölüme terk edilmiş kelimeler, kavramlar, deyişler yerüstüne çıktılar, her yanı sardılar. Dil taşkını alıştığımız sesleri boğdu, sürükledi. Tarih uydurmak belki de büyü yapmanın bir şekliydi, felaketi davet etti. Bu kitap tarihle, kimliğiyle, hakikatle derdi olanlar için, büyünün çözülmesi umuduyla yazıldı.