Klasik tarihin bize öğrettiği kronolojiyi dikkate alacak olursak, M.Ö. 1500'lerden öncesi, ilkel insanlardan oluşan ilkel kabilelerin dünyasıydı. Ancak bu ilkel dediğimiz toplulukların bizlere bıraktıkları mirasları incelediğimizde, tarihsel zaman sıralamasının altüst olduğunu görüyoruz. Onlar mı ilkeldi, yoksa biz mi onları anlayamayacak kadar ilkeliz? Yoksa Tevrat'ta anlatılan hikayelerdeki "Tanrılar"ın bu işte bir etkisi mi var? Yapılan bütün arkeolojik ve tarihsel araştırmaların sonuçları bizi çok ilginç bir gerçeğe doğru götürüyor. Mısır, Sümer, Peru Meksika, Çin ve Hint Uygarlıkları'nın tarih sahnesine bir anda nasıl gelmiş uygarlıklar halinde çıkmış olabileceklerini, Will Hart günümüz Genetek Bilimi ve Tevrat'ın "Yaradılış Bölümü"nde anlatılan sembolik bilgiler ışığında bir cevap arıyor. Bulduğu cevap ise gerçekten çok çarpıcı: "Dünya'da Dünya Dışı Komizk bir Gen mevcut."
Klasik tarihin bize öğrettiği kronolojiyi dikkate alacak olursak, M.Ö. 1500'lerden öncesi, ilkel insanlardan oluşan ilkel kabilelerin dünyasıydı. Ancak bu ilkel dediğimiz toplulukların bizlere bıraktıkları mirasları incelediğimizde, tarihsel zaman sıralamasının altüst olduğunu görüyoruz. Onlar mı ilkeldi, yoksa biz mi onları anlayamayacak kadar ilkeliz? Yoksa Tevrat'ta anlatılan hikayelerdeki "Tanrılar"ın bu işte bir etkisi mi var? Yapılan bütün arkeolojik ve tarihsel araştırmaların sonuçları bizi çok ilginç bir gerçeğe doğru götürüyor. Mısır, Sümer, Peru Meksika, Çin ve Hint Uygarlıkları'nın tarih sahnesine bir anda nasıl gelmiş uygarlıklar halinde çıkmış olabileceklerini, Will Hart günümüz Genetek Bilimi ve Tevrat'ın "Yaradılış Bölümü"nde anlatılan sembolik bilgiler ışığında bir cevap arıyor. Bulduğu cevap ise gerçekten çok çarpıcı: "Dünya'da Dünya Dışı Komizk bir Gen mevcut."