II. Dünya savaşında Sovyet ordusundan savaşa katılan ve Nazilere esir düşen Türk asıllı askerleri insanlık tarihinin en ağır trajedilerinden birini yaşadılar. Bunlardan biri edebi eserleri ve hayatı üzerine birçok araştırmalar yapılan yazar Cengiz Dağcı'dır. Bu kitap Dağcı'nın savaş sırasında yaşadığı inanılması güç olayları ele almaktadır.
Sovyet ordusu saflarında II. Dünya savaşına katılan Türkler çok çile çekmişlerdir. Savaş sırasında Nazilere esir düşen yüz binlerce asker çeşitli baskı ve zulme uğradılar, sağ kalabilenler Türkistan Lejyonerleri adı altında oluşturulan kıtalarda Sovyetler Birliği'ne karşı savaştırıldılar. Savaş bitti, ama onların çilesi daha bitmemişti. Vatanlarına dönenler “Bizde esir yok, vatan hainleri vardır” diyen Stalin tarafından idam ve sürgün gibi ağır cezalara çarptırıldılar.
Oysa, onların savaşta Nazilere esir düşmekten başka hiçbir suçları yoktu. Sovyetlerde kendilerini bekleyen kötü akıbete yakalanmak istemeyen on binlerce asker Avrupa'da mülteci statüsünde kalmak için her türlü çareye başvurdular. Böylece Gamalı Haç ve Kızıl Yıldız arasında kalan bu insanların çektikleri acı ölçüsüz olmuştur. Bu acıyı yaşayanlardan biri olan Cengiz Dağcı eserlerinde bunu tüm gerçeklikleriyle anlatmaya çalışmaktadır.
II. Dünya savaşında Sovyet ordusundan savaşa katılan ve Nazilere esir düşen Türk asıllı askerleri insanlık tarihinin en ağır trajedilerinden birini yaşadılar. Bunlardan biri edebi eserleri ve hayatı üzerine birçok araştırmalar yapılan yazar Cengiz Dağcı'dır. Bu kitap Dağcı'nın savaş sırasında yaşadığı inanılması güç olayları ele almaktadır.
Sovyet ordusu saflarında II. Dünya savaşına katılan Türkler çok çile çekmişlerdir. Savaş sırasında Nazilere esir düşen yüz binlerce asker çeşitli baskı ve zulme uğradılar, sağ kalabilenler Türkistan Lejyonerleri adı altında oluşturulan kıtalarda Sovyetler Birliği'ne karşı savaştırıldılar. Savaş bitti, ama onların çilesi daha bitmemişti. Vatanlarına dönenler “Bizde esir yok, vatan hainleri vardır” diyen Stalin tarafından idam ve sürgün gibi ağır cezalara çarptırıldılar.
Oysa, onların savaşta Nazilere esir düşmekten başka hiçbir suçları yoktu. Sovyetlerde kendilerini bekleyen kötü akıbete yakalanmak istemeyen on binlerce asker Avrupa'da mülteci statüsünde kalmak için her türlü çareye başvurdular. Böylece Gamalı Haç ve Kızıl Yıldız arasında kalan bu insanların çektikleri acı ölçüsüz olmuştur. Bu acıyı yaşayanlardan biri olan Cengiz Dağcı eserlerinde bunu tüm gerçeklikleriyle anlatmaya çalışmaktadır.