Neden mahkûm ediliyoruz en güzel anılarda, anılarla yaşamaya? Ne olursa olsun bıkmayacağım sana yazmaya, sana daha çok anılar biriktirmeye. En güzel anılarımızdan birtanesi 18. yaş günüm geldi aklıma. Bir baba, bir gazeteci, bir yazardan duyabileceğim en anlamlı sözler. Gözlerimin içine bakıp, ellerim avuçlarının arasında bir bir birlikte yapacağımız planları anlattın bana. Can kulağıyla, ağzım kulaklarımda, senden dökülecek kelimeleri bekliyordum.
"Doktor olmak istedim, puanım yetmedi. Müzisyen olmayı aklımın ucundan bile geçirmedim ama müzik sayesinde gazeteci oldum. Bu meslek öyle bir meslek ki balım, bilmeyen bilmez. Bayram Pazar bilemezsin. Hasta olsan yatamazsın. Öyle bir meslek ki kızım. Önce okulunu bitir, sonra da doğru bildiğin yolda, emin adımlarla, hiçbir kişi ya da kuruluşa ödün vermeden, boyun eğmeden, hiç bir tehdide aldırmadan sadece doğruları yazarak, kalemini yalnızca doğrudan ve gerçek emekçiden yana kullanarak yürü kızım. 45 yıl onurla ve şerefle taşıdığım bayrağımı sana teslim ediyorum.
Son olarak güzel kızım bu sözümü hiç unutma... “Gazeteci Olunmaz Gazeteci Doğulur… Yolun ve bahtın açık olsun Ecem Naz'ım.” Sen bu sözlerle doğum günümde bana en büyük hediyeyi vermiştin zaten. Senin kızın olmam, arkamda dağ gibi durman bugün buradaysam eğer senin sayende! Ben okulumu bitirdim, bayrağını senden teslim aldım, belki de bir yerlerde hâlâ var olduğun inancıyla senin izinden, senin kaleminden ve senin doğrularından sapmadan bu yola devam ediyorum. Ne de olsa et tırnaktan ayrılmazmış.
Seni çok seviyorum baba!
Neden mahkûm ediliyoruz en güzel anılarda, anılarla yaşamaya? Ne olursa olsun bıkmayacağım sana yazmaya, sana daha çok anılar biriktirmeye. En güzel anılarımızdan birtanesi 18. yaş günüm geldi aklıma. Bir baba, bir gazeteci, bir yazardan duyabileceğim en anlamlı sözler. Gözlerimin içine bakıp, ellerim avuçlarının arasında bir bir birlikte yapacağımız planları anlattın bana. Can kulağıyla, ağzım kulaklarımda, senden dökülecek kelimeleri bekliyordum.
"Doktor olmak istedim, puanım yetmedi. Müzisyen olmayı aklımın ucundan bile geçirmedim ama müzik sayesinde gazeteci oldum. Bu meslek öyle bir meslek ki balım, bilmeyen bilmez. Bayram Pazar bilemezsin. Hasta olsan yatamazsın. Öyle bir meslek ki kızım. Önce okulunu bitir, sonra da doğru bildiğin yolda, emin adımlarla, hiçbir kişi ya da kuruluşa ödün vermeden, boyun eğmeden, hiç bir tehdide aldırmadan sadece doğruları yazarak, kalemini yalnızca doğrudan ve gerçek emekçiden yana kullanarak yürü kızım. 45 yıl onurla ve şerefle taşıdığım bayrağımı sana teslim ediyorum.
Son olarak güzel kızım bu sözümü hiç unutma... “Gazeteci Olunmaz Gazeteci Doğulur… Yolun ve bahtın açık olsun Ecem Naz'ım.” Sen bu sözlerle doğum günümde bana en büyük hediyeyi vermiştin zaten. Senin kızın olmam, arkamda dağ gibi durman bugün buradaysam eğer senin sayende! Ben okulumu bitirdim, bayrağını senden teslim aldım, belki de bir yerlerde hâlâ var olduğun inancıyla senin izinden, senin kaleminden ve senin doğrularından sapmadan bu yola devam ediyorum. Ne de olsa et tırnaktan ayrılmazmış.
Seni çok seviyorum baba!