Avrupa'nın en önemli yazarlarından Arthur Schnitzler'in sağlığında yayımlanmayan eseri "Geç Gelen Şöhret" ilk defa Türkçede. Okurlarımızın "Rüya" adlı romanı ile tanıdıkları Avusturyalı yazar, Freud'un psikolojide açtığı yolu edebiyatta izlemeye devam etmiş ve tüm eserlerinde insanın karanlık ve derinlerde saklı kalan yanlarına eğilmiştir... Viyana gençliği tarafından şairane dehasının keşfedildiğini öğrenen kahramanımız Eduard Saxberger'in ruhunun derinliklerindeki karanlık yolculuk, modernist edebiyatın doruk noktasına çıktığı "yüzyıl dönümü"nün alamet-i farikasını oluşturuyor. Nazi iktidarından kurtulabilen "Geç Gelen Şöhret", gerçek bir edebî hazine ve kesinlikle mükemmel bir hiciv, Schnitzler ise insanın uçurumlarının kıyılarında dolaşmaya en çok cesaret eden yazarlardandır.
Avrupa'nın en önemli yazarlarından Arthur Schnitzler'in sağlığında yayımlanmayan eseri "Geç Gelen Şöhret" ilk defa Türkçede. Okurlarımızın "Rüya" adlı romanı ile tanıdıkları Avusturyalı yazar, Freud'un psikolojide açtığı yolu edebiyatta izlemeye devam etmiş ve tüm eserlerinde insanın karanlık ve derinlerde saklı kalan yanlarına eğilmiştir... Viyana gençliği tarafından şairane dehasının keşfedildiğini öğrenen kahramanımız Eduard Saxberger'in ruhunun derinliklerindeki karanlık yolculuk, modernist edebiyatın doruk noktasına çıktığı "yüzyıl dönümü"nün alamet-i farikasını oluşturuyor. Nazi iktidarından kurtulabilen "Geç Gelen Şöhret", gerçek bir edebî hazine ve kesinlikle mükemmel bir hiciv, Schnitzler ise insanın uçurumlarının kıyılarında dolaşmaya en çok cesaret eden yazarlardandır.