Vaftiz babasının torpiliyle yerleştirildiği resmi görevine başlamak üzere olan Edmund Talbot'u taşıyan savaş gemisinden bozma köhne yolcu gemisi, İngiltere'den Yeni Dünya'ya varmak üzere demir alır. Bir lord edasıyla güverteye adım atan genç adam bütün yolculuğu günlüğüne kaydeder. Gemiciler, askerler ve göçmenlerle dolu gemide daha ilk günden kaptanla iktidar mücadelesine giren küstah Talbot, su üzerindeki bu küçük dünyanın koşullarını kabullenmeye çalışırken beklenmedik olaylarla karşılaşacaktır. İngiliz sosyal ve sınıfsal yapısına has özelliklerin, güvertenin tümüne ve kamaralara sızdığı bu klostrofobik gemi, bir utanç tiyatrosuna sahne olacaktır.
Deniz Üçlemesi'nin birinci kitabı olan ve Nobelli yazar William Golding'e Booker Ödülü de kazandıran Geçiş Ayinleri, insanın karanlık yönlerini açığa çıkaran,
doğruyla yanlışı alaşağı eden, kutsalı parodileştiren olağandışı bir kurgunun, yazarın edebi dehası ve dil işçiliğiyle yoğrulduğu, klasikleşmiş bir eser.
Vaftiz babasının torpiliyle yerleştirildiği resmi görevine başlamak üzere olan Edmund Talbot'u taşıyan savaş gemisinden bozma köhne yolcu gemisi, İngiltere'den Yeni Dünya'ya varmak üzere demir alır. Bir lord edasıyla güverteye adım atan genç adam bütün yolculuğu günlüğüne kaydeder. Gemiciler, askerler ve göçmenlerle dolu gemide daha ilk günden kaptanla iktidar mücadelesine giren küstah Talbot, su üzerindeki bu küçük dünyanın koşullarını kabullenmeye çalışırken beklenmedik olaylarla karşılaşacaktır. İngiliz sosyal ve sınıfsal yapısına has özelliklerin, güvertenin tümüne ve kamaralara sızdığı bu klostrofobik gemi, bir utanç tiyatrosuna sahne olacaktır.
Deniz Üçlemesi'nin birinci kitabı olan ve Nobelli yazar William Golding'e Booker Ödülü de kazandıran Geçiş Ayinleri, insanın karanlık yönlerini açığa çıkaran,
doğruyla yanlışı alaşağı eden, kutsalı parodileştiren olağandışı bir kurgunun, yazarın edebi dehası ve dil işçiliğiyle yoğrulduğu, klasikleşmiş bir eser.