“Özlem hakikaten zor bir şeymiş. En zor yazdığım mektuplardan biriydi benim için. Nihayet kalemi bırakmıştım. Kafamı kaldırdığımda gözlerim duvarda asılı olan iki gaz lambasına takıldı. Birinin yansımasıyla diğer lambadan duvara düşen gölgeye bakakalmıştım. Ne güzel duruyordu öyle... Bir süre sonra ben de elimle gölge oyununu oynamaya çalıştım. Kendi kendime mutluluğun yaşanılabilir değil öğrenilebilir olduğunu da düşünüyordum.”
* * *
"Geçmişe Yolculuk anı-hatıra bütünlüğü taşıyan ve bir çocuğun bilinçaltında kalan yansımalarından oluşan,
gerçekle gerçeküstünün iç içe geçtiği öykülerden oluşuyor.
Yazar bu öykülerde hayatın içinden ve sahici bir dille sesleniyor. Hepimizin hayatına dokunarak içimizde yaşayan öyküleri açığa çıkartıyor.
Kısa, içten ve yoğun bir duyarlılık..."
Aydın Şimşek
“Özlem hakikaten zor bir şeymiş. En zor yazdığım mektuplardan biriydi benim için. Nihayet kalemi bırakmıştım. Kafamı kaldırdığımda gözlerim duvarda asılı olan iki gaz lambasına takıldı. Birinin yansımasıyla diğer lambadan duvara düşen gölgeye bakakalmıştım. Ne güzel duruyordu öyle... Bir süre sonra ben de elimle gölge oyununu oynamaya çalıştım. Kendi kendime mutluluğun yaşanılabilir değil öğrenilebilir olduğunu da düşünüyordum.”
* * *
"Geçmişe Yolculuk anı-hatıra bütünlüğü taşıyan ve bir çocuğun bilinçaltında kalan yansımalarından oluşan,
gerçekle gerçeküstünün iç içe geçtiği öykülerden oluşuyor.
Yazar bu öykülerde hayatın içinden ve sahici bir dille sesleniyor. Hepimizin hayatına dokunarak içimizde yaşayan öyküleri açığa çıkartıyor.
Kısa, içten ve yoğun bir duyarlılık..."
Aydın Şimşek