Tarihten bu yana birçok kültür ve medeniyete beşiklik yapmış Anadolu, Asya ile Avrupa kavşağında olup ticaret yollarının kesiştiği bir konuma sahiptir. Bu özel konumu gereği birçok avantaja sahip olmasının yanında aynı zamanda büyük güçlerin çatışma ve nüfuz kazanma mücadelesine de sahne olmuştur. Roma dünyasında Yunanca kökenli “Anatolia”, “doğu” anlamında kullanılmıştır. Minör Asya'nın da (Küçük Asya) da yine Karadeniz ve Akdeniz arasında kalan yarımadanın ismi olarak önce Yunan, akabinde Roma dil ve kültüründen türediğini söyleyebiliriz. Bu coğrafyada insan izlerini Cilalı Taş Devri'ne hatta daha eski dönemlere kadar götürebilmekteyiz.
Tarihten bu yana birçok kültür ve medeniyete beşiklik yapmış Anadolu, Asya ile Avrupa kavşağında olup ticaret yollarının kesiştiği bir konuma sahiptir. Bu özel konumu gereği birçok avantaja sahip olmasının yanında aynı zamanda büyük güçlerin çatışma ve nüfuz kazanma mücadelesine de sahne olmuştur. Roma dünyasında Yunanca kökenli “Anatolia”, “doğu” anlamında kullanılmıştır. Minör Asya'nın da (Küçük Asya) da yine Karadeniz ve Akdeniz arasında kalan yarımadanın ismi olarak önce Yunan, akabinde Roma dil ve kültüründen türediğini söyleyebiliriz. Bu coğrafyada insan izlerini Cilalı Taş Devri'ne hatta daha eski dönemlere kadar götürebilmekteyiz.