Kişinin Müslümanlığı, Hz. Muhammed'in (sas) getirdiği mesajın kabul edilmesiyle başlar. Hz. Peygamber'e (sas) itaat etmek, ona saygı duymak ve onu sevmek her Müslümanın görevidir. Allah Elçisi'ne duyulan muhabbet İslâm tarihinde farklı tezahürleriyle ortaya çıkmıştır. Bu sevgi edebiyatta ve sanatta önemli ilham kaynaklarından olduğu gibi Müslümanların hayatlarına da hâkim olmuştur. İslâm toplumlarında peygamber sevgisi, Hz. Peygamber'in (sas) isimlerinin çocuklara verilmesinden, onunla ilgili düzenlenen anma törenlerine kadar farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Ancak Allah'ı ve Elçisi'ni sevmenin en açık göstergesi, Elçi'nin bize tebliğ ettiği mesajın hayatımıza ışık tutması, yolumuzu aydınlatması ve ona teslim olmamızdır.
Kişinin Müslümanlığı, Hz. Muhammed'in (sas) getirdiği mesajın kabul edilmesiyle başlar. Hz. Peygamber'e (sas) itaat etmek, ona saygı duymak ve onu sevmek her Müslümanın görevidir. Allah Elçisi'ne duyulan muhabbet İslâm tarihinde farklı tezahürleriyle ortaya çıkmıştır. Bu sevgi edebiyatta ve sanatta önemli ilham kaynaklarından olduğu gibi Müslümanların hayatlarına da hâkim olmuştur. İslâm toplumlarında peygamber sevgisi, Hz. Peygamber'in (sas) isimlerinin çocuklara verilmesinden, onunla ilgili düzenlenen anma törenlerine kadar farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Ancak Allah'ı ve Elçisi'ni sevmenin en açık göstergesi, Elçi'nin bize tebliğ ettiği mesajın hayatımıza ışık tutması, yolumuzu aydınlatması ve ona teslim olmamızdır.