Gelenek Işığında Çağdaş Sanat, tarihsel verilerin çağdaş esinleri besleyen birer kaynak olarak değerlenmesini öngörmekte ve bu idealin gerçekleşmesini kültür alanındaki Batı hegemonyalarına karşı direnen bir kimlik potansiyeline bağlamaktadır. Birbirini tamamlayan bu iki yaklaşımın sonuçları sanat ve kültür alanındaki güncel etkinliklere yansımakta ve dirençli hesaplaşmanın bu ortamda karşılaştığı sorunlar, söz konusu hegemonyanın yandaşlarını da karşımıza çıkarmaktadır. Bir hegemonya sürecinin çağdaş kültürümüze bu denli nüfuz etmiş olmasının, bugün ülkemizde yaşanan sosyo-ekonomik ve diğer tüm zaaflar arasında en vahim tabloyu oluşturduğu söylenebilir.
Gelenek Işığında Çağdaş Sanat, tarihsel verilerin çağdaş esinleri besleyen birer kaynak olarak değerlenmesini öngörmekte ve bu idealin gerçekleşmesini kültür alanındaki Batı hegemonyalarına karşı direnen bir kimlik potansiyeline bağlamaktadır. Birbirini tamamlayan bu iki yaklaşımın sonuçları sanat ve kültür alanındaki güncel etkinliklere yansımakta ve dirençli hesaplaşmanın bu ortamda karşılaştığı sorunlar, söz konusu hegemonyanın yandaşlarını da karşımıza çıkarmaktadır. Bir hegemonya sürecinin çağdaş kültürümüze bu denli nüfuz etmiş olmasının, bugün ülkemizde yaşanan sosyo-ekonomik ve diğer tüm zaaflar arasında en vahim tabloyu oluşturduğu söylenebilir.