Antik Çin uygarlıgında astronomi, matematik, tarım ve tıp çok gelismisti. Bugün Batılı bilimlerin asla yerini dolduramayacagı alanların basında geleneksel Çin tıbbı gelmektedir ve halen Çin halkının sağlığının korunmasında önemli bir yer tutmaktadır.
• Klasik bir tıp sistemi olan geleneksel Çin tıbbı varlığını nasıl sürdürebilmektedir?
• Geleneksel Çin tıbbı bir bilim mi yoksa sadece bir deneyimler bütünü müdür?
• Modern tıbbın yerine geçebilir mi?
Batı tıbbı, bedeni çevresinden ayrı bir varlık olarak ele alıp tedavi yöntemini bu şekilde belirlerken, geleneksel Çin tıbbı bedende evrensel yasaların işlediğini, bedenin evrensel unsurlarla etkileşim halinde olduğunu ve onun bir “küçük evren” olduğunu savunur.
Dünyanın birçok ülkesinde, geleneksel Çin tıbbı sayesinde hastalıklarından kurtulmuş yüz binlerce insan vardır.
Modern tıptan başka bir yöntemin işe yaramayacağına inananlar geleneksel Çin tıbbının “bilimsel” olmadığını iddia ederler. Ancak, son 50 yılda tıp alanındaki gelişmelere bakıldıgında, çok kısa denilebilecek bir süre içerisinde bu kavramların “bilimsel” düzlemde değerlendirileceğine inanmamak oldukça zordur…
Antik Çin uygarlıgında astronomi, matematik, tarım ve tıp çok gelismisti. Bugün Batılı bilimlerin asla yerini dolduramayacagı alanların basında geleneksel Çin tıbbı gelmektedir ve halen Çin halkının sağlığının korunmasında önemli bir yer tutmaktadır.
• Klasik bir tıp sistemi olan geleneksel Çin tıbbı varlığını nasıl sürdürebilmektedir?
• Geleneksel Çin tıbbı bir bilim mi yoksa sadece bir deneyimler bütünü müdür?
• Modern tıbbın yerine geçebilir mi?
Batı tıbbı, bedeni çevresinden ayrı bir varlık olarak ele alıp tedavi yöntemini bu şekilde belirlerken, geleneksel Çin tıbbı bedende evrensel yasaların işlediğini, bedenin evrensel unsurlarla etkileşim halinde olduğunu ve onun bir “küçük evren” olduğunu savunur.
Dünyanın birçok ülkesinde, geleneksel Çin tıbbı sayesinde hastalıklarından kurtulmuş yüz binlerce insan vardır.
Modern tıptan başka bir yöntemin işe yaramayacağına inananlar geleneksel Çin tıbbının “bilimsel” olmadığını iddia ederler. Ancak, son 50 yılda tıp alanındaki gelişmelere bakıldıgında, çok kısa denilebilecek bir süre içerisinde bu kavramların “bilimsel” düzlemde değerlendirileceğine inanmamak oldukça zordur…