Bu kitapta geleneksel motiflerin yeniden yorumlanarak, günümüz mobilya tasarımlarında kullanılması ile geçmiş ve gelecek arasında olumlu bir bağın mobilya ve ahşap ürün tasarımları aracılığıyla kurulması hedeflenmiştir.
Belli bir birikim ve yaşanmışlıkla ortaya çıkan geleneksel motiflerimizin mobilya ve ürün tasarımlarında sıkça kullanılması ve kullanıcıların hayatlarında belli oranlarda yer almasıyla; orta yaşlarda olup, geleneksel evlerde yaşayıp büyüyenler, eski günlerin sıcaklığını yeniden evlerinde hissedebileceklerdir. Yeni nesil ise, geçmişte atalarının kullanmış oldukları geleneksel motifleri evlerinde görerek dijital dünyanın soğuk motiflerinden biraz uzaklaşacaklardır.
Bu kitapta yer alan tasarımlarda kültüre dair bu yaşamsal unsurların mobilya ve ahşap ürünler üzerinde bir anlatı unsuru olarak kullanılması ile geleneksel motiflerin yeni tasarım biçimlerine dönüştürülmesine bir nebze de olsa katkı sağlayacaktır. Kültürel açıdan sorgulanan yeni form ve biçimlerle günümüzde “Z” kuşağı olarak nitelendirilen gençlere geçmiş ile günümüz arasında köprü kurma bilinci ve farklı öneriler-alternatifler sunularak geçmişle tasarım yönünden kuvvetli bir bağ kurulabilecektir.
Ayrıca kitapla birlikte özgün kimlik arayışı içerisinde olan mobilya sektörü, tasarımlarına farklılık kazandırabilme açılarından geleneksel motiflerle tasarlanacak yeni mobilyalarla bu estetik yaklaşımları kendi ürünlerine aktarırken, çoğu zaman popüler kullanımlardan uzaklaşarak orjinallik, yenilik ve yaratıcılık değerleri yüksek olan koleksiyonlar oluşturabileceklerdir.
Bu kitapta geleneksel motiflerin yeniden yorumlanarak, günümüz mobilya tasarımlarında kullanılması ile geçmiş ve gelecek arasında olumlu bir bağın mobilya ve ahşap ürün tasarımları aracılığıyla kurulması hedeflenmiştir.
Belli bir birikim ve yaşanmışlıkla ortaya çıkan geleneksel motiflerimizin mobilya ve ürün tasarımlarında sıkça kullanılması ve kullanıcıların hayatlarında belli oranlarda yer almasıyla; orta yaşlarda olup, geleneksel evlerde yaşayıp büyüyenler, eski günlerin sıcaklığını yeniden evlerinde hissedebileceklerdir. Yeni nesil ise, geçmişte atalarının kullanmış oldukları geleneksel motifleri evlerinde görerek dijital dünyanın soğuk motiflerinden biraz uzaklaşacaklardır.
Bu kitapta yer alan tasarımlarda kültüre dair bu yaşamsal unsurların mobilya ve ahşap ürünler üzerinde bir anlatı unsuru olarak kullanılması ile geleneksel motiflerin yeni tasarım biçimlerine dönüştürülmesine bir nebze de olsa katkı sağlayacaktır. Kültürel açıdan sorgulanan yeni form ve biçimlerle günümüzde “Z” kuşağı olarak nitelendirilen gençlere geçmiş ile günümüz arasında köprü kurma bilinci ve farklı öneriler-alternatifler sunularak geçmişle tasarım yönünden kuvvetli bir bağ kurulabilecektir.
Ayrıca kitapla birlikte özgün kimlik arayışı içerisinde olan mobilya sektörü, tasarımlarına farklılık kazandırabilme açılarından geleneksel motiflerle tasarlanacak yeni mobilyalarla bu estetik yaklaşımları kendi ürünlerine aktarırken, çoğu zaman popüler kullanımlardan uzaklaşarak orjinallik, yenilik ve yaratıcılık değerleri yüksek olan koleksiyonlar oluşturabileceklerdir.