Birol Yıldız Hatipoğlu
Nasıl bir cenderenin içine düştük?
Vuslata kaç zaman vardı?
Yangınımız susuzluğumuzun sebebi değil.
Acımız Kerbela acısına eş olur,eğer giderse sol yanım, sol yanımdaki canım.
Yürek közde kavrulur, acısını biz çekeriz, ruhu bile duymaz sebeb-i viranın.
Düşüne mahmuz vurma, gem çiğnemez acı damak, ters dizgin.
Şahlanır, umut yüklü terkisinde.
Heybesinde bir ömürlük sevda var.
Biz gidersek Azrail' in peşinden,
Bize ölüm, ama bilmem size ne var.
Ne attığım adım ne aldığım nefes helalim olur, sen helalim olmadan evvel.
Terk-i diyar eyler cennetimden bir garip, cehennemi yurt tutunup. Dönmem bir daha gidersem benden, kaybolurum umutsuzluğun bucaksız dehlizlerinde.
Ben ölüme dost derim de sevdiğim yadda kalır.
Zehrini şerbet eylerim ecelin.
Geride bıraktığım ben olunca ne gitmenin anlamı var ne de ölmenin.
Birol Yıldız Hatipoğlu
Nasıl bir cenderenin içine düştük?
Vuslata kaç zaman vardı?
Yangınımız susuzluğumuzun sebebi değil.
Acımız Kerbela acısına eş olur,eğer giderse sol yanım, sol yanımdaki canım.
Yürek közde kavrulur, acısını biz çekeriz, ruhu bile duymaz sebeb-i viranın.
Düşüne mahmuz vurma, gem çiğnemez acı damak, ters dizgin.
Şahlanır, umut yüklü terkisinde.
Heybesinde bir ömürlük sevda var.
Biz gidersek Azrail' in peşinden,
Bize ölüm, ama bilmem size ne var.
Ne attığım adım ne aldığım nefes helalim olur, sen helalim olmadan evvel.
Terk-i diyar eyler cennetimden bir garip, cehennemi yurt tutunup. Dönmem bir daha gidersem benden, kaybolurum umutsuzluğun bucaksız dehlizlerinde.
Ben ölüme dost derim de sevdiğim yadda kalır.
Zehrini şerbet eylerim ecelin.
Geride bıraktığım ben olunca ne gitmenin anlamı var ne de ölmenin.