Bizi şaşırtan bir felsefecidir Blumenberg; yazının zorluğu, üslubunun kendine has oluşu, bu çok yönlü yapıtın okunmasını ve dünyanın önemli düşünürlerince tartışılmasını engellememiştir. Pascal'dan bir alıntıyla başlar Gemi Batıyor, Seyrediyorlar: "Hepiniz bindiniz".
Evet, hepimizin bindiği bu gemi çeşitli isimler alır: kimileri hayat der, kimileri dünya; kimileri tarih, kimileri "ilerleme" der bu yolculuğa. Cesurlar açık denizlere çıkar, kaybolmayı göze alarak; pısırıklarsa karadan pek uzaklaşmazlar. Gemi Yolculuğu olarak Hayat, çağları aşan bir mecaz olarak düşünce ve edebiyat tarihinde yerini alır.
Blumenberg her kitabını bir "imge" etrafına örer ve "mecazbilimi" adını verdiği araştırma yöntemi aracılığıyla kavramsal düşüncenin kökenlerini araştırmaya koyulur. Blumenberg'in bu kitabındaki ana kavram ise "gemi batışı". Bu mecaz aracılığıyla Blumenberg insan varoluşunun sınırlarına, tehlikelere işaret ediyor. "Gemi batmaktadır" ve karada birisi bu kazayı izler: "Gemi batışı" anlamına ancak seyreden birisinin aracılığıyla kavuşmaktadır. Seyreden'in bakışı hayranlık, şaşkınlık, kaygı, ilgisizlikle dolu olabilir. İnsan da insanın seyircisidir: Hayat kimi kez batar.
Blumenberg, zor ama eşsiz üslubuyla bu "mecaz"ın serüvenini izlemeye davet eder bizi: Lucretius'tan Nietzsche'ye, Voltaire'den Goethe'ye.
Bizi şaşırtan bir felsefecidir Blumenberg; yazının zorluğu, üslubunun kendine has oluşu, bu çok yönlü yapıtın okunmasını ve dünyanın önemli düşünürlerince tartışılmasını engellememiştir. Pascal'dan bir alıntıyla başlar Gemi Batıyor, Seyrediyorlar: "Hepiniz bindiniz".
Evet, hepimizin bindiği bu gemi çeşitli isimler alır: kimileri hayat der, kimileri dünya; kimileri tarih, kimileri "ilerleme" der bu yolculuğa. Cesurlar açık denizlere çıkar, kaybolmayı göze alarak; pısırıklarsa karadan pek uzaklaşmazlar. Gemi Yolculuğu olarak Hayat, çağları aşan bir mecaz olarak düşünce ve edebiyat tarihinde yerini alır.
Blumenberg her kitabını bir "imge" etrafına örer ve "mecazbilimi" adını verdiği araştırma yöntemi aracılığıyla kavramsal düşüncenin kökenlerini araştırmaya koyulur. Blumenberg'in bu kitabındaki ana kavram ise "gemi batışı". Bu mecaz aracılığıyla Blumenberg insan varoluşunun sınırlarına, tehlikelere işaret ediyor. "Gemi batmaktadır" ve karada birisi bu kazayı izler: "Gemi batışı" anlamına ancak seyreden birisinin aracılığıyla kavuşmaktadır. Seyreden'in bakışı hayranlık, şaşkınlık, kaygı, ilgisizlikle dolu olabilir. İnsan da insanın seyircisidir: Hayat kimi kez batar.
Blumenberg, zor ama eşsiz üslubuyla bu "mecaz"ın serüvenini izlemeye davet eder bizi: Lucretius'tan Nietzsche'ye, Voltaire'den Goethe'ye.