“İnsanı mutlu eden şey aynı zamanda ızdıraplarının da kaynağı olmak zorunda mıdır? İçimi neşe ile dolduran ve etrafımdaki dünyayı cennet gibi görmemi sağlayan doğaya karşı hissettiğim sıcak duygular, şimdi bana işkence ediyor ve gittiğim hiçbir yerde peşimi bırakmıyorlar. İşte, Lotte!
Ölüm şarabını içeceğim kadehi tutarken ellerim titremiyor. Onu bana sen uzattın ve ben tereddüt göstermiyorum. Hepsi, hepsi! İşte bu şekilde hayatımın tüm arzuları ve ümitleri yerine gelmiş oluyor! Ölümün demir kapılarını güçlü ve soğuk bir şekilde çalmak!” İç dünyası zengin ve melankolik bir gencin hissettiği derin aşkı, mutluluk ile ıstırap arasında savruluşunu ve sonunda intihara sürüklenişini konu alan Goethe'nin bu eserini okurken çok etkileneceksiniz.
“İnsanı mutlu eden şey aynı zamanda ızdıraplarının da kaynağı olmak zorunda mıdır? İçimi neşe ile dolduran ve etrafımdaki dünyayı cennet gibi görmemi sağlayan doğaya karşı hissettiğim sıcak duygular, şimdi bana işkence ediyor ve gittiğim hiçbir yerde peşimi bırakmıyorlar. İşte, Lotte!
Ölüm şarabını içeceğim kadehi tutarken ellerim titremiyor. Onu bana sen uzattın ve ben tereddüt göstermiyorum. Hepsi, hepsi! İşte bu şekilde hayatımın tüm arzuları ve ümitleri yerine gelmiş oluyor! Ölümün demir kapılarını güçlü ve soğuk bir şekilde çalmak!” İç dünyası zengin ve melankolik bir gencin hissettiği derin aşkı, mutluluk ile ıstırap arasında savruluşunu ve sonunda intihara sürüklenişini konu alan Goethe'nin bu eserini okurken çok etkileneceksiniz.