Günümüze dek özerk, kendi başına bir Türk gençlik yazınından söz edilemez. Tersine gençlik yazını, bir bütün olarak genel yazın içersinde algılanmıştır (Özyer, 1994, s. 52).
Ancak ergenlik sorunsalları, özellikle de yirmi-otuz yaşları arasını kapsayan geç ergenlik dönemi ve sorunsalları, öteden beri yazında konu edilmiştir. Ancak Türk yazınında, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi başlı başına bir gençlik yazını, terim olarak yoktur. Türk yazını araştırmalarında, Almanya'da doksanlı yıllarda yapılan araştırmalar sonucu ortaya konan ergenlik romanı kavramı da yoktur. O yüzden bu çalışmanın ergenlik romanı konusunda başka çalışmalara da öncü olması, dileğimdir. Çalışmanın içerdiği bir nokta da, ergenlik romanları bağlamında gençlik kültürleri arasında bir karşılaştırma denemesi olmasıdır. Ergenlik romanları gençlik kültürlerinin yanı sıra, çağ ve toplum-kültür yergisini de dile getirmeleri açısından önemlidir.
Günümüze dek özerk, kendi başına bir Türk gençlik yazınından söz edilemez. Tersine gençlik yazını, bir bütün olarak genel yazın içersinde algılanmıştır (Özyer, 1994, s. 52).
Ancak ergenlik sorunsalları, özellikle de yirmi-otuz yaşları arasını kapsayan geç ergenlik dönemi ve sorunsalları, öteden beri yazında konu edilmiştir. Ancak Türk yazınında, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi başlı başına bir gençlik yazını, terim olarak yoktur. Türk yazını araştırmalarında, Almanya'da doksanlı yıllarda yapılan araştırmalar sonucu ortaya konan ergenlik romanı kavramı da yoktur. O yüzden bu çalışmanın ergenlik romanı konusunda başka çalışmalara da öncü olması, dileğimdir. Çalışmanın içerdiği bir nokta da, ergenlik romanları bağlamında gençlik kültürleri arasında bir karşılaştırma denemesi olmasıdır. Ergenlik romanları gençlik kültürlerinin yanı sıra, çağ ve toplum-kültür yergisini de dile getirmeleri açısından önemlidir.