Biyoteknolojik gelişmelerin tarım ve sağlık alanındaki uzantısı olarak karşımıza çıkan Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar veya transgenik bitkiler, bir canlı türü olan bitkilerin genetik yapısının değiştirilmesi suretiyle oluşturulan yeni organizma ve ürünleri ifade etmektedir. 2018 yılı verilerine göre küresel düzeyde tarım arazilerinin %10'undan fazlasının GDO'lu ürünlerle tarım yapılmaya başlanması, üretilen GDO'lu ürünlerin sofralarımıza kadar gelmesi, özellikle tarımsal alanda biyoteknolojik gelişmelerin kullanılması sonucunda konunun ekosistem ve insan sağlığı açısından tartışılmasına neden olmuştur. Eserde, genetiği değiştirilmiş organizma ve bu organizmalardan üretilen ürünlere yönelik ulusal üstü, bölgesel ve ulusal olmak üzere düzenlenen hukuki metinler incelenmiş, GDO'ların olası yarar ve zararları, karşılaşılan sorunlar, STK'ların GDO konusundaki rolü tartışılmış; son olarak konu, sağlık hakkı ile sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı kapsamında ele alınarak hak ihlalleri karşısında kişilerin başvurulabileceği yollar gösterilerek sonlandırılmıştır. Biyoteknoloji, yeni gelişen bir dal olmasına rağmen etkisinin çok fazla olmasından dolayı konunun en azından sağlık hakkı ve çevre hakkına bakan yönündeki eksikliği, bu eserle giderilmeye çalışılmıştır. Özgün bir içeriğe sahip olan eserin hem toplumumuz hem de ekosistem için faydalı olmasını dilerim.
Biyoteknolojik gelişmelerin tarım ve sağlık alanındaki uzantısı olarak karşımıza çıkan Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar veya transgenik bitkiler, bir canlı türü olan bitkilerin genetik yapısının değiştirilmesi suretiyle oluşturulan yeni organizma ve ürünleri ifade etmektedir. 2018 yılı verilerine göre küresel düzeyde tarım arazilerinin %10'undan fazlasının GDO'lu ürünlerle tarım yapılmaya başlanması, üretilen GDO'lu ürünlerin sofralarımıza kadar gelmesi, özellikle tarımsal alanda biyoteknolojik gelişmelerin kullanılması sonucunda konunun ekosistem ve insan sağlığı açısından tartışılmasına neden olmuştur. Eserde, genetiği değiştirilmiş organizma ve bu organizmalardan üretilen ürünlere yönelik ulusal üstü, bölgesel ve ulusal olmak üzere düzenlenen hukuki metinler incelenmiş, GDO'ların olası yarar ve zararları, karşılaşılan sorunlar, STK'ların GDO konusundaki rolü tartışılmış; son olarak konu, sağlık hakkı ile sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı kapsamında ele alınarak hak ihlalleri karşısında kişilerin başvurulabileceği yollar gösterilerek sonlandırılmıştır. Biyoteknoloji, yeni gelişen bir dal olmasına rağmen etkisinin çok fazla olmasından dolayı konunun en azından sağlık hakkı ve çevre hakkına bakan yönündeki eksikliği, bu eserle giderilmeye çalışılmıştır. Özgün bir içeriğe sahip olan eserin hem toplumumuz hem de ekosistem için faydalı olmasını dilerim.