Bu araştırmayı sizlere sunarken, hiçbir dini inancı, kurumu veya kişiyi alçaltmak düşüncesini taşımadığımızı; hiçbir inanç dizgesini veya onu savunan uzman veya din bilginini de övmediğimizi anımsatırız.
Bizim düşünce dizgelerimizde, insanların ve oluşturdukları toplumların, yanlış bilgilendirilmesi veya yanlış bilinenlerin biraz daha karmaşık duruma getirilerek dikte edilmesi bizi rahatsız etmiştir. Bütün göksel dinlerin veya din adına yapılan bütün edimlerin, geçerliliğinin kalmadığını bu kitabımızda vurgulamaya çalıştık. Bunu da yaparken elbette uzağa gitmeye gerek yoktu. Türk kamuoyunda sivrilen, hatta gazete ve TV ekranlarında sık sık boy gösteren tanınmış birinin, özellikle "felsefeciyim" diyen birinin, düşünce ve edimleri, yine felsefî bir açıdan mercek altına alınması gerekir diye düşündük.
Tüm olumlu bilimlerin ilk ereğinin, insan yaşamını kolaylaştırıcı ve insanları daha mutlu kılıcı, hatta biraz daha barışçıl duyguları besleyeceği bilinciyle geçtik klavyenin başına...
Kimseyi veya kurumu; yermek veya övmek niyetinde olmadığımızı yeniden anımsatırken, sorgulamaya çalıştığımız düşünsel dizgelerimizde, kendimizi tüm önyargılardan arındırmaya çalıştık. Bu kitaptaki ereğimiz, yalın bir düşünce akışı içinde ve yabancı sözcük kullanmaktan sakınarak, özlü fakat kısa anlatımlarla Sayın Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ü anlamaya çalışmak olacaktır.
Sözün kısası; bizi yönetmeye aday birinin, felsefî, hukuki, toplumsal ve ekonomik çözüm önerilerine biraz daha yakından bakmak düşüncesiyle, böyle bir kitapla karşınıza çıktık ve hoşgörünüze sığındık.
Bu araştırmayı sizlere sunarken, hiçbir dini inancı, kurumu veya kişiyi alçaltmak düşüncesini taşımadığımızı; hiçbir inanç dizgesini veya onu savunan uzman veya din bilginini de övmediğimizi anımsatırız.
Bizim düşünce dizgelerimizde, insanların ve oluşturdukları toplumların, yanlış bilgilendirilmesi veya yanlış bilinenlerin biraz daha karmaşık duruma getirilerek dikte edilmesi bizi rahatsız etmiştir. Bütün göksel dinlerin veya din adına yapılan bütün edimlerin, geçerliliğinin kalmadığını bu kitabımızda vurgulamaya çalıştık. Bunu da yaparken elbette uzağa gitmeye gerek yoktu. Türk kamuoyunda sivrilen, hatta gazete ve TV ekranlarında sık sık boy gösteren tanınmış birinin, özellikle "felsefeciyim" diyen birinin, düşünce ve edimleri, yine felsefî bir açıdan mercek altına alınması gerekir diye düşündük.
Tüm olumlu bilimlerin ilk ereğinin, insan yaşamını kolaylaştırıcı ve insanları daha mutlu kılıcı, hatta biraz daha barışçıl duyguları besleyeceği bilinciyle geçtik klavyenin başına...
Kimseyi veya kurumu; yermek veya övmek niyetinde olmadığımızı yeniden anımsatırken, sorgulamaya çalıştığımız düşünsel dizgelerimizde, kendimizi tüm önyargılardan arındırmaya çalıştık. Bu kitaptaki ereğimiz, yalın bir düşünce akışı içinde ve yabancı sözcük kullanmaktan sakınarak, özlü fakat kısa anlatımlarla Sayın Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ü anlamaya çalışmak olacaktır.
Sözün kısası; bizi yönetmeye aday birinin, felsefî, hukuki, toplumsal ve ekonomik çözüm önerilerine biraz daha yakından bakmak düşüncesiyle, böyle bir kitapla karşınıza çıktık ve hoşgörünüze sığındık.