Gezer Han, kaynaklarını Tibet halk hikâyelerinden, efsanelerden, halk şarkılarından ve atasözlerinden alan bir Tibet destanıdır. Eski Tibet kültürünün en parlak yönlerini yansıtan bu destan, yüzyıllardır dilden dile aktarılarak bugüne gelmiştir. Eşsiz ve özgün bir başyapıt olarak Gezer Han Destanı, antik Tibet toplumunun tarihini yansıtmaktadır.
Gezer Han destanı, ilk olarak M.S. 1. ve 6. yüzyıllar arasında ortaya çıkmış ve 7. yüzyıl ile 9. yüzyıllar arasında hükmünü sürdüren Tubo Krallığı dönemi boyunca asıl şeklini almıştır. 10. yüzyılda Tubo Hanedanlığının çöküşünden itibaren bu destan, daha da zenginleşmiş ve geliştirilmiş ve daha uzak diyarlara kadar yayılmıştır.
Bu destan, kabileler arası savaşların doğal felaketler kadar yaygın olduğu eski Tibet toplumunda ortaya çıkmıştır. Kötücül şeytanlar ve ruhlar, her yerde kol geziyor, kargaşaya yaratıyor ve insanların hayatlarını alt üst ediyorlardı. Bazı iyi tanrılar insanlara yardım etmek, onların acılarını dindirmek ve kötücül şeytanlar ile savaşması için Gezer'i dünyaya göndermişti.
Okuyucu, bu kitapta Gezer Han destanını diğer destanlardan farklılaştıran birçok başka özgün yönü keşfedebilecektir. Destan üç bölümden meydana gelmektedir. Bu bölümler sırası ile Cennet Bölümü, İblislerin Altedilmesi Bölümü ve Cehennem Bölümü'dür. Genellikle, halk sanatçıları ve ozanlar şarkı ve sözleri ile destanı dillendirdiklerinde onu özetlemek için şu üç cümleye başvurmaktadırlar: Cennet'in Efendisi Gezer'i dünyaya gönderdi; Gezer bir dizi savaşlara katılarak bunlara önderlik etti, Gezer Ölüler Diyarı'nda galip geldi. Destanda geçen Ling hanedanlığı devleti genellikle eski Tibet halkının yaşadığı bölgeleri ifade etmektedir. Bu kitabı düzenler ve parçaları seçerken yurtiçi ve yurtdışındaki okurların ilgisini en fazla çekebilecek parçalardan oluşan bir seçki yapmaya çalıştık. Tüm dileğimiz okurların bu kitap yoluyla bu değerli destanı ve zengin Tibet kültürünü tanımaları ve sevmeleridir.
Gezer Han, kaynaklarını Tibet halk hikâyelerinden, efsanelerden, halk şarkılarından ve atasözlerinden alan bir Tibet destanıdır. Eski Tibet kültürünün en parlak yönlerini yansıtan bu destan, yüzyıllardır dilden dile aktarılarak bugüne gelmiştir. Eşsiz ve özgün bir başyapıt olarak Gezer Han Destanı, antik Tibet toplumunun tarihini yansıtmaktadır.
Gezer Han destanı, ilk olarak M.S. 1. ve 6. yüzyıllar arasında ortaya çıkmış ve 7. yüzyıl ile 9. yüzyıllar arasında hükmünü sürdüren Tubo Krallığı dönemi boyunca asıl şeklini almıştır. 10. yüzyılda Tubo Hanedanlığının çöküşünden itibaren bu destan, daha da zenginleşmiş ve geliştirilmiş ve daha uzak diyarlara kadar yayılmıştır.
Bu destan, kabileler arası savaşların doğal felaketler kadar yaygın olduğu eski Tibet toplumunda ortaya çıkmıştır. Kötücül şeytanlar ve ruhlar, her yerde kol geziyor, kargaşaya yaratıyor ve insanların hayatlarını alt üst ediyorlardı. Bazı iyi tanrılar insanlara yardım etmek, onların acılarını dindirmek ve kötücül şeytanlar ile savaşması için Gezer'i dünyaya göndermişti.
Okuyucu, bu kitapta Gezer Han destanını diğer destanlardan farklılaştıran birçok başka özgün yönü keşfedebilecektir. Destan üç bölümden meydana gelmektedir. Bu bölümler sırası ile Cennet Bölümü, İblislerin Altedilmesi Bölümü ve Cehennem Bölümü'dür. Genellikle, halk sanatçıları ve ozanlar şarkı ve sözleri ile destanı dillendirdiklerinde onu özetlemek için şu üç cümleye başvurmaktadırlar: Cennet'in Efendisi Gezer'i dünyaya gönderdi; Gezer bir dizi savaşlara katılarak bunlara önderlik etti, Gezer Ölüler Diyarı'nda galip geldi. Destanda geçen Ling hanedanlığı devleti genellikle eski Tibet halkının yaşadığı bölgeleri ifade etmektedir. Bu kitabı düzenler ve parçaları seçerken yurtiçi ve yurtdışındaki okurların ilgisini en fazla çekebilecek parçalardan oluşan bir seçki yapmaya çalıştık. Tüm dileğimiz okurların bu kitap yoluyla bu değerli destanı ve zengin Tibet kültürünü tanımaları ve sevmeleridir.