Çoğumuz geziden gelince yaşanılanları unutur. Nerde ne yedik, hangi caddede hangi restorantta oturduk, kaldığımız yerlerin adı ya da tanıştığımız insanların adı neydi? Bunların hepsi unutulur gider.
Bu anlamda Gezi Defteri, Journal harika bir buluş! Kitapçık, geziye çıkmadan önce, gezi sırasında ve geziden sonra doldurulacak olan üç bölümden oluşuyor.
İlk bölümde genel gezi planı ve geziden beklentiler hakkında sorular yer alıyor.
İkinci bölüm 15 günü içeren bir gezi günlüğü niteliğinde. Sorulan sorular eşliğinde, gün gün yaşanılanları not alarak gezinin unutulmaz anılarını zamanla silinip gitmekten kurtarmış oluyorsunuz.
Son bölüm ise, geziden dönüş yolunda ya da eve dönünce dolduruluyor. Bu bölümde gezide yaşadıklarınızın genel bir değerlendirmesini yapıyorsunuz. Gezi boyunca yaşadığınız pişmanlıklar, isteyip de yapamadıklarınız, yapamam deyip de yaptıklarınız; yendiğiniz yenemediğiniz korkular; kendinizle ilgili keşfettikleriniz; değiştirdiğiniz değiştiremediğiniz alışkanlıklarınız; geliştirdiğiniz yanlar; daha fazla ya da daha az yapmış olmayı istedikleriniz; yaptığınız ya da tanık olduğunuz her türden çılgınlıklar; tanıştığınız insanlar; size en iyi ya da en aykırı gelen şeyler; planda olup da yapamadıklarınız ya da planda olmayan sürprizler; yaşanılan ‘ilk'ler ve ‘son'lar….
Bu sorular belki de kendinize hiç sormadığınız sorular… Ancak yanıtlarını içtenlikle doldurduğunuzda her gezinin sadece dışımızda yapılan bir yolculuk değil aslında kendi içimize yaptığımız bir yolculuk olduğunu fark edeceksiniz.
Sorular bunlarla da bitmiyor. Kitapçığın son sayfası bir sonraki geziniz hakkında sorular içeriyor.Ne de olsa her gezi bizi bir sonraki geziye hazırlar. Bir sonraki gezinizin nereye olmasını istediğinizi, yapmayı ve gezmeyi plandığınız yerleri de kısaca not alarak kitapçığınızı tamamlamış oluyorsunuz.
Çıktığınız her geziden unutulmaz kazanımlarla dönmeniz dileğiyle.
Çoğumuz geziden gelince yaşanılanları unutur. Nerde ne yedik, hangi caddede hangi restorantta oturduk, kaldığımız yerlerin adı ya da tanıştığımız insanların adı neydi? Bunların hepsi unutulur gider.
Bu anlamda Gezi Defteri, Journal harika bir buluş! Kitapçık, geziye çıkmadan önce, gezi sırasında ve geziden sonra doldurulacak olan üç bölümden oluşuyor.
İlk bölümde genel gezi planı ve geziden beklentiler hakkında sorular yer alıyor.
İkinci bölüm 15 günü içeren bir gezi günlüğü niteliğinde. Sorulan sorular eşliğinde, gün gün yaşanılanları not alarak gezinin unutulmaz anılarını zamanla silinip gitmekten kurtarmış oluyorsunuz.
Son bölüm ise, geziden dönüş yolunda ya da eve dönünce dolduruluyor. Bu bölümde gezide yaşadıklarınızın genel bir değerlendirmesini yapıyorsunuz. Gezi boyunca yaşadığınız pişmanlıklar, isteyip de yapamadıklarınız, yapamam deyip de yaptıklarınız; yendiğiniz yenemediğiniz korkular; kendinizle ilgili keşfettikleriniz; değiştirdiğiniz değiştiremediğiniz alışkanlıklarınız; geliştirdiğiniz yanlar; daha fazla ya da daha az yapmış olmayı istedikleriniz; yaptığınız ya da tanık olduğunuz her türden çılgınlıklar; tanıştığınız insanlar; size en iyi ya da en aykırı gelen şeyler; planda olup da yapamadıklarınız ya da planda olmayan sürprizler; yaşanılan ‘ilk'ler ve ‘son'lar….
Bu sorular belki de kendinize hiç sormadığınız sorular… Ancak yanıtlarını içtenlikle doldurduğunuzda her gezinin sadece dışımızda yapılan bir yolculuk değil aslında kendi içimize yaptığımız bir yolculuk olduğunu fark edeceksiniz.
Sorular bunlarla da bitmiyor. Kitapçığın son sayfası bir sonraki geziniz hakkında sorular içeriyor.Ne de olsa her gezi bizi bir sonraki geziye hazırlar. Bir sonraki gezinizin nereye olmasını istediğinizi, yapmayı ve gezmeyi plandığınız yerleri de kısaca not alarak kitapçığınızı tamamlamış oluyorsunuz.
Çıktığınız her geziden unutulmaz kazanımlarla dönmeniz dileğiyle.