.(...) Bu denemede ben, Karl Marx'ın Kapital 19. yüzyıl için ne idiyse bundan sonra Sinema adıyla atıfta bulunulacak Deleuze'ün Sinema kitaplarının da 20. yüzyıl için o olabileceğini öne süreceğim.
(...) Filmler, izleyicileri makinalarında işe koyarak, gelecekteki gelişim için sabit yedekler olarak varolan psikososyal olanak dizileri üretirler. Her libidinal vektör, her cezbedici tavır, para sisteminin kısıtlamaları içerisinde üretilmiştir ve topladığı ilgiye bağlı olarak, gelecek cazibeler için bekleyen biçimler okyanusunda belirli özgül bir ağırlık edinir. İzleyiciler haz ve bir miktar zamanla ödüllendirilirler; ancak bu onların ilk olarak satın aldıkları metadır. Bir yaşam şekli, ilgi fabrikasına giden otobüsün ücretidir. Üretim, izleyici ve imge arasındaki işlem seviyesinde gerçekleşir.
.(...) Bu denemede ben, Karl Marx'ın Kapital 19. yüzyıl için ne idiyse bundan sonra Sinema adıyla atıfta bulunulacak Deleuze'ün Sinema kitaplarının da 20. yüzyıl için o olabileceğini öne süreceğim.
(...) Filmler, izleyicileri makinalarında işe koyarak, gelecekteki gelişim için sabit yedekler olarak varolan psikososyal olanak dizileri üretirler. Her libidinal vektör, her cezbedici tavır, para sisteminin kısıtlamaları içerisinde üretilmiştir ve topladığı ilgiye bağlı olarak, gelecek cazibeler için bekleyen biçimler okyanusunda belirli özgül bir ağırlık edinir. İzleyiciler haz ve bir miktar zamanla ödüllendirilirler; ancak bu onların ilk olarak satın aldıkları metadır. Bir yaşam şekli, ilgi fabrikasına giden otobüsün ücretidir. Üretim, izleyici ve imge arasındaki işlem seviyesinde gerçekleşir.