Orhan Pamuk'un yazdığı, Ömer Kavur'un yönettiği Gizli Yüz, Türk sinemasının sıra dışı, unutulmaz filmleri arasındadır. Pamuk'un edebi dünyasıyla Kavur'un sinemasını çarpıcı bir şekilde buluşturan bu film, gösterime girdiği 1991 yılında Antalya Film Festivali'nde En İyi Film ve En İyi Senaryo, Montréal Yeni Sinema Festivali'nde ise En İyi Film Ödülleri'ni kazandı. Gizli Yüz'ün metnini, filmden seçilmiş fotoğraflarla birlikte, Orhan Pamuk'un senaryonun oluşumunu anlatan yazısıyla birlikte yayımlıyoruz. "Ben yazdıkça, tıpkı bir romanı yazarken olduğu gibi, önceden hesapta olmayan bir yığın yan konucuk, kişi, eşya, yer, hikâyeme kendiliğinden giriverdiler: Unutulmuş kasabalar, ütüler, masalar, saat kuleleri, kasaplar, ortalıkçı kadınlar, Şeyh Galip'ten mısralar, çayhaneler, ağaçlar... Yazmak, o çok söylenen basmakalıp deyişle, bir yolculuğa çıkmaksa eğer, yazmak mutluluğu da, yolculuk boyunca karşınıza çıkıveren bu yol arkadaşlarını kendi dünyanıza kazanabilmenin sevinci olmalı."
Orhan Pamuk'un yazdığı, Ömer Kavur'un yönettiği Gizli Yüz, Türk sinemasının sıra dışı, unutulmaz filmleri arasındadır. Pamuk'un edebi dünyasıyla Kavur'un sinemasını çarpıcı bir şekilde buluşturan bu film, gösterime girdiği 1991 yılında Antalya Film Festivali'nde En İyi Film ve En İyi Senaryo, Montréal Yeni Sinema Festivali'nde ise En İyi Film Ödülleri'ni kazandı. Gizli Yüz'ün metnini, filmden seçilmiş fotoğraflarla birlikte, Orhan Pamuk'un senaryonun oluşumunu anlatan yazısıyla birlikte yayımlıyoruz. "Ben yazdıkça, tıpkı bir romanı yazarken olduğu gibi, önceden hesapta olmayan bir yığın yan konucuk, kişi, eşya, yer, hikâyeme kendiliğinden giriverdiler: Unutulmuş kasabalar, ütüler, masalar, saat kuleleri, kasaplar, ortalıkçı kadınlar, Şeyh Galip'ten mısralar, çayhaneler, ağaçlar... Yazmak, o çok söylenen basmakalıp deyişle, bir yolculuğa çıkmaksa eğer, yazmak mutluluğu da, yolculuk boyunca karşınıza çıkıveren bu yol arkadaşlarını kendi dünyanıza kazanabilmenin sevinci olmalı."