“Anılar yazılıyorsa ve anı da gerçekte yaşananın çok değişmiş hali ise –aynı suya iki kez girilemeyeceği gerçeği- burada da artık o hayat yeniden kurgulanıyor demektir. (Rüyalarımı, kâbuslarımı yazıyorum şimdi; burada da aynı şey.) O zaman anı da bir çeşit romanlaşmadır.”
İçiyle dışıyla çağrışım yüklü bir kitap, Göç Temizliği. Anıların anımsanması, yeniden kurgulanması gibi; “anımsanan” ile “olan”ın muğlâklığı; o hareket, o ikircik, o ironi: “Hayatım roman” gibi
ya da “anıları roman yapmak” gibi…
Anı-roman demek, tam da burada Adalet Ağaoğlu'nun kâğıda dökülünce adeta “roman” olan anıları, demek.
“Anılar yazılıyorsa ve anı da gerçekte yaşananın çok değişmiş hali ise –aynı suya iki kez girilemeyeceği gerçeği- burada da artık o hayat yeniden kurgulanıyor demektir. (Rüyalarımı, kâbuslarımı yazıyorum şimdi; burada da aynı şey.) O zaman anı da bir çeşit romanlaşmadır.”
İçiyle dışıyla çağrışım yüklü bir kitap, Göç Temizliği. Anıların anımsanması, yeniden kurgulanması gibi; “anımsanan” ile “olan”ın muğlâklığı; o hareket, o ikircik, o ironi: “Hayatım roman” gibi
ya da “anıları roman yapmak” gibi…
Anı-roman demek, tam da burada Adalet Ağaoğlu'nun kâğıda dökülünce adeta “roman” olan anıları, demek.