Goethe ve Dünya Edebiyatı başlıklı bu çalışmamda Goethe'nin isim babası olduğu Dünya Edebiyatına kendisinin bizzat önderlik etmesi, Batı ve Doğu edebiyatlarından örnekler alıp onları değerlendirmesinin yanı sıra İran'lı şair Şirazlı Hafız'ın Divan'ından esinlenerek bir “Batı Doğu Divanı yaratması” üzerinde tek tek durulmaya değer konulardır. Ve bunların sonucunda Goethe ve Dünya edebiyatı konularının içiçe alınması gerekiyordu. “Dünya Edebiyatı” kavramı ya da teriminin kazandırdığı bir faaliyet de edebiyat çevirileridir ki buna da Goethe bizzat uygulama ve teoride önderlik etmişti. Goethe'nin edebiyat faaliyetlerine bu anlamda verdiği emek, onun bu alanda ne kadar ileri görüşlü olduğunun da bir göstergesidir. Bugün birçok üniversitenin Sosyal Bilimler Fakültelerinde faaliyetini sürdüren Batı Dilleri ve Edebiyatları ve Doğu Dilleri ve Edebiyatları bölümlerinin geçmişi hiç de azımsanmayacak ölçüdedir. Batı ülkelerindeki Şarkiyat ve Türkoloji çalışmaları oldukça eskilere dayanır. Bu durum yani aynı fakültede farklı edebiyatların incelenmesi, araştırılması, dallar arası çalışmak isteyenlere de açıktır ve onlar Dünya Edebiyatının asıl ihtisas sahipleri olarak verimli olabilirler.
Goethe ve Dünya Edebiyatı başlıklı bu çalışmamda Goethe'nin isim babası olduğu Dünya Edebiyatına kendisinin bizzat önderlik etmesi, Batı ve Doğu edebiyatlarından örnekler alıp onları değerlendirmesinin yanı sıra İran'lı şair Şirazlı Hafız'ın Divan'ından esinlenerek bir “Batı Doğu Divanı yaratması” üzerinde tek tek durulmaya değer konulardır. Ve bunların sonucunda Goethe ve Dünya edebiyatı konularının içiçe alınması gerekiyordu. “Dünya Edebiyatı” kavramı ya da teriminin kazandırdığı bir faaliyet de edebiyat çevirileridir ki buna da Goethe bizzat uygulama ve teoride önderlik etmişti. Goethe'nin edebiyat faaliyetlerine bu anlamda verdiği emek, onun bu alanda ne kadar ileri görüşlü olduğunun da bir göstergesidir. Bugün birçok üniversitenin Sosyal Bilimler Fakültelerinde faaliyetini sürdüren Batı Dilleri ve Edebiyatları ve Doğu Dilleri ve Edebiyatları bölümlerinin geçmişi hiç de azımsanmayacak ölçüdedir. Batı ülkelerindeki Şarkiyat ve Türkoloji çalışmaları oldukça eskilere dayanır. Bu durum yani aynı fakültede farklı edebiyatların incelenmesi, araştırılması, dallar arası çalışmak isteyenlere de açıktır ve onlar Dünya Edebiyatının asıl ihtisas sahipleri olarak verimli olabilirler.