“Önce söz vardı.”
Tüm mitlerin kaynağı olan “söz”ün “kitap-metin-yazar-yapıt ve söylem” bağlamında ele alındığı bu kitap, yazarın bir eylem olarak yazma serüveninin esin kaynağını, düşünsel arka planını, toplumsal bağlamını irdelerken mekan-insan ilişkisi adına “gezi” notları sayılabilecek metinlerle de okurun karşısına çıkıyor. Tanpınar'dan, Bilge Karasu'ya, Marquez'e, Furuğ Fahruzzad'dan, Oğuz Atay'a yazının farklı coğrafyalardaki serüvenleri bu açıdan da metinlerde hak ettiği yeri buluyor. Sözün insanlık tarihinin kısa bir özeti sayılabileceği gerçeğiyle okur da yola çıkarken metni, yazarı, dönemi, sanatın yol haritasını yazar Erinç Büyükaşık'ın peşi sıra kovalıyor böylece. Metinlerarasılık, kurmaca dilin izinde türleri keşif ve tanıma süreci çerçevesinde “Gogol'un Paltosu” okura yalnız okumanın değil eleştirel bir kavrama yolculuğunun da ipuçlarını veriyor.
Okumanın yol haritası sayılabilecek bu metinleri, yazı'ya ve söz'e bir saygı denemesi olarak okumanız dileğiyle.
“Önce söz vardı.”
Tüm mitlerin kaynağı olan “söz”ün “kitap-metin-yazar-yapıt ve söylem” bağlamında ele alındığı bu kitap, yazarın bir eylem olarak yazma serüveninin esin kaynağını, düşünsel arka planını, toplumsal bağlamını irdelerken mekan-insan ilişkisi adına “gezi” notları sayılabilecek metinlerle de okurun karşısına çıkıyor. Tanpınar'dan, Bilge Karasu'ya, Marquez'e, Furuğ Fahruzzad'dan, Oğuz Atay'a yazının farklı coğrafyalardaki serüvenleri bu açıdan da metinlerde hak ettiği yeri buluyor. Sözün insanlık tarihinin kısa bir özeti sayılabileceği gerçeğiyle okur da yola çıkarken metni, yazarı, dönemi, sanatın yol haritasını yazar Erinç Büyükaşık'ın peşi sıra kovalıyor böylece. Metinlerarasılık, kurmaca dilin izinde türleri keşif ve tanıma süreci çerçevesinde “Gogol'un Paltosu” okura yalnız okumanın değil eleştirel bir kavrama yolculuğunun da ipuçlarını veriyor.
Okumanın yol haritası sayılabilecek bu metinleri, yazı'ya ve söz'e bir saygı denemesi olarak okumanız dileğiyle.