Ancak, Saltuk Baba'nın yanı başında olan kırk yıllık aziz dostları, Meclis-i Evtâd, Mahmud Hayranî, Kiçi Abdal, Ulu Abdal, Böribek, İlyas ve doksan dokuz dervişi… cenaze törenine bunların hiçbiri gelmemişti. […]
Öyle birileri hiç olmamıştı ki cenazede bulunsunlar. Hatta Barak'ın kendisini bile kimse tanımıyordu artık.
Barak, kendisini tek bir kişinin bile tanımadığı bu şehirden ağlayarak uzaklaşıp, bir kayanın dibinde uyuyakalır ve uyandığında kendisini Söğüt önünde Ertuğrul oğlu Osman'ın çadırının karşısında bulur. Barak, Saltuk'un asla yere düşürmeden taşıdığı Türklük ve Müslümanlık bayrağını ileride 3 kıtaya hakim olacak, onlarca devlete hükmedecek ve Hazreti Peygamber Efendimizin Hoca Ahmet Yesevi aracılığıyla aşıladığı barış ve hoşgörü tohumunu yeşertecek olan Ertuğrul oğlu Osman'a teslim etmek için buradadır. O bayrak artık Osman'ın elinde dalgalanacak, kâfirler ittifakının yakıp kül ettiği bu vatan tıpkı Zümrüdü Anka gibi küllerinden yeniden doğacaktır. Artık Saltuk'un bayrağını dalgalandırdığı İslamiyet ve Türklük sevgisi sonsuz yaşayacak, Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Mevlana, Yunus Emre ve nice erenlerin ektiği sevgi, barış ve hoşgörü tohumu filizlenip yeşermeye devam edecektir.
Ancak, Saltuk Baba'nın yanı başında olan kırk yıllık aziz dostları, Meclis-i Evtâd, Mahmud Hayranî, Kiçi Abdal, Ulu Abdal, Böribek, İlyas ve doksan dokuz dervişi… cenaze törenine bunların hiçbiri gelmemişti. […]
Öyle birileri hiç olmamıştı ki cenazede bulunsunlar. Hatta Barak'ın kendisini bile kimse tanımıyordu artık.
Barak, kendisini tek bir kişinin bile tanımadığı bu şehirden ağlayarak uzaklaşıp, bir kayanın dibinde uyuyakalır ve uyandığında kendisini Söğüt önünde Ertuğrul oğlu Osman'ın çadırının karşısında bulur. Barak, Saltuk'un asla yere düşürmeden taşıdığı Türklük ve Müslümanlık bayrağını ileride 3 kıtaya hakim olacak, onlarca devlete hükmedecek ve Hazreti Peygamber Efendimizin Hoca Ahmet Yesevi aracılığıyla aşıladığı barış ve hoşgörü tohumunu yeşertecek olan Ertuğrul oğlu Osman'a teslim etmek için buradadır. O bayrak artık Osman'ın elinde dalgalanacak, kâfirler ittifakının yakıp kül ettiği bu vatan tıpkı Zümrüdü Anka gibi küllerinden yeniden doğacaktır. Artık Saltuk'un bayrağını dalgalandırdığı İslamiyet ve Türklük sevgisi sonsuz yaşayacak, Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Mevlana, Yunus Emre ve nice erenlerin ektiği sevgi, barış ve hoşgörü tohumu filizlenip yeşermeye devam edecektir.