Gökkuşağı Öyküleri

Stok Kodu:
9789752636477
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
10
Basım Tarihi:
2012-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
6,02
4,82
9789752636477
371095
Gökkuşağı Öyküleri
Gökkuşağı Öyküleri
4.82

Ekmeğin kokusu Bir zamanlar Bağdat yakınlarında çok küçük bir köy vardı. Bu köyde lezzetli ekmekleriyle ünlü bir de fırın bulunuyordu. Bir gün yaşlı ve fakir bir adam sokakta yürürken fırının önünde durdu ve içerden gelen nefis ekmek kokusunu defalarca içine çekti. Sonra, tam yoluna devam edecekti ki, fırıncı yaşlı adamı kolundan yakaladı ve ekmek kokusunun parasını istedi. Adam kekeleyerek parasının olmadığını söyleyince, fırıncı onu tam polise götürecekti ki, Cuha adında bilge bir adamın yanlarından geçtiğini gördü. Problemi ona anlatıp yardımını istedi.

Cuha, öfkeli fırıncıyı sakince dinledi ve bir-iki dakika düşündükten sonra: “Ekmeğin kokusu için kaç para istiyorsun?” diye sordu. Hem fırıncı, hem de fakir adam çok şaşırmışlardı.

Ama fırıncı gözleri parlayarak:“ Üç dinar!” dedi. Cuha, kesesinden üç dinarı çıkardı, cebine koyduğu paraları salladı. Sonra da:“Paraların sesini duydun mu?” diye sordu fırıncıya.“ Evet, duydum” diye şaşkınlıkla cevap verdi fırıncı.“Tamam, daha ne bekliyorsun. Ücretini aldın ya” dedi Cuha. “Ekmeğin kokusunun ücreti ancak paranın sesi olabilir, değil mi?” (Irak

Ekmeğin kokusu Bir zamanlar Bağdat yakınlarında çok küçük bir köy vardı. Bu köyde lezzetli ekmekleriyle ünlü bir de fırın bulunuyordu. Bir gün yaşlı ve fakir bir adam sokakta yürürken fırının önünde durdu ve içerden gelen nefis ekmek kokusunu defalarca içine çekti. Sonra, tam yoluna devam edecekti ki, fırıncı yaşlı adamı kolundan yakaladı ve ekmek kokusunun parasını istedi. Adam kekeleyerek parasının olmadığını söyleyince, fırıncı onu tam polise götürecekti ki, Cuha adında bilge bir adamın yanlarından geçtiğini gördü. Problemi ona anlatıp yardımını istedi.

Cuha, öfkeli fırıncıyı sakince dinledi ve bir-iki dakika düşündükten sonra: “Ekmeğin kokusu için kaç para istiyorsun?” diye sordu. Hem fırıncı, hem de fakir adam çok şaşırmışlardı.

Ama fırıncı gözleri parlayarak:“ Üç dinar!” dedi. Cuha, kesesinden üç dinarı çıkardı, cebine koyduğu paraları salladı. Sonra da:“Paraların sesini duydun mu?” diye sordu fırıncıya.“ Evet, duydum” diye şaşkınlıkla cevap verdi fırıncı.“Tamam, daha ne bekliyorsun. Ücretini aldın ya” dedi Cuha. “Ekmeğin kokusunun ücreti ancak paranın sesi olabilir, değil mi?” (Irak

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat