Kar"ın yeryüzüne sevgiyle dokunduğu bir kış günüydü. Sanki vapurla yolculuk ediyorken; denizden insanın tenine dokunan su damlacıkları misali sevgiyle dokunuyordu yeryüzüne. Yeryüzünü kirinden pasından arındırıp, bembeyaz bir sayfa açıyordu; kelebeklerin, çiçeklerin, kuşların, ağaçların, denizin ve gökyüzünün yazarlığını yapıp yeni hikayeler yazılması için. Genç adam gökyüzünde bir deniz gördü ve gökyüzünden bir mürekkep damladı yüreğine. Nutku tutulmuş ve aşık olmuştu doğanın bu güzelliklerine. Gökyüzünden aldığı sırlarla önce kendine merhem olmuştu. Sonra, gök mürekkepli kelimelerin büyülü dün-yasıyla belki de nice yüreğe umut olacaktı...
Kar"ın yeryüzüne sevgiyle dokunduğu bir kış günüydü. Sanki vapurla yolculuk ediyorken; denizden insanın tenine dokunan su damlacıkları misali sevgiyle dokunuyordu yeryüzüne. Yeryüzünü kirinden pasından arındırıp, bembeyaz bir sayfa açıyordu; kelebeklerin, çiçeklerin, kuşların, ağaçların, denizin ve gökyüzünün yazarlığını yapıp yeni hikayeler yazılması için. Genç adam gökyüzünde bir deniz gördü ve gökyüzünden bir mürekkep damladı yüreğine. Nutku tutulmuş ve aşık olmuştu doğanın bu güzelliklerine. Gökyüzünden aldığı sırlarla önce kendine merhem olmuştu. Sonra, gök mürekkepli kelimelerin büyülü dün-yasıyla belki de nice yüreğe umut olacaktı...