Tımarhaneler insan müzeleridir. Unutmak istiyordu her şeyi. Unutmak, iyileşmektir diyordu filozoflar. Belki de unutmak gerçek karanlıktır diye düşündü. Ve unutkanlıkta her şey olabilir. Kendini tamamen unutmuşsundur. Kim olduğunu, nereye gittiğini. Bütün yönler kaybolur. Öyle de olmuştu. Zaten istese de unutmak mümkün gibi görünmüyordu. Kaç tane ilaç içerse içsin yaşadıklarını unutturamıyordu o ilaçlar. İnsanın iyileşmeyi denemeyi düşünmesi bile müthiş bir irade ve bir o kadar derin bir tedavi gerektiriyordu. Ve hastanede bulunan birçok hasta için gerçekleşmesi imkânsız olan bir hayal gibi görünüyordu bu istek. “Sadece kendim için ölmüş olacağım” diye fısıldadı yatağına uzanırken, “Sadece kendim için. Çünkü diğerleri için zaten ölüyüm.”
Tımarhaneler insan müzeleridir. Unutmak istiyordu her şeyi. Unutmak, iyileşmektir diyordu filozoflar. Belki de unutmak gerçek karanlıktır diye düşündü. Ve unutkanlıkta her şey olabilir. Kendini tamamen unutmuşsundur. Kim olduğunu, nereye gittiğini. Bütün yönler kaybolur. Öyle de olmuştu. Zaten istese de unutmak mümkün gibi görünmüyordu. Kaç tane ilaç içerse içsin yaşadıklarını unutturamıyordu o ilaçlar. İnsanın iyileşmeyi denemeyi düşünmesi bile müthiş bir irade ve bir o kadar derin bir tedavi gerektiriyordu. Ve hastanede bulunan birçok hasta için gerçekleşmesi imkânsız olan bir hayal gibi görünüyordu bu istek. “Sadece kendim için ölmüş olacağım” diye fısıldadı yatağına uzanırken, “Sadece kendim için. Çünkü diğerleri için zaten ölüyüm.”