Japonya'da modernleşmenin en keskin virajının alındığı Meiji döneminin (1868-1912) Mori Ogai ile birlikte tartışmasız en büyük romancısı olan Natsume Soseki, bu başyapıtında bu geçiş iklimini, romanındaki karakterler aracılığıyla derin bir gönül (kokoro) süzgecinden geçirmektedir.
Gönül, yaklaşık yüzyıl öncesinin Japonyasında yazılmıştır ve yazıldığı dönemde geçen bir hikayeyi anlatır. O zamanın Tokyosunda bir üniversite talebesi olan Ben, bir tatil yerinde tanıştığı ve kendisine hep Hocam dediği esrarengiz kişiyle önce samimi olacak, sonra da Hocasının yüreğine gömdüğü büyük sırrına bizler için tercüman olacaktır. Ben sayesinde gönlünün kapılarını açan Hoca, bize aşk ve dostluk arasındaki savaşının galibini gösterecektir. Hoca'nın bir asır öncesi hayatı yirmi birinci yüzyılda yaşayan bizleri, egoizm, yalnızlık, suçluluk ve insan tabiatı hakkında tekrar düşündürmeye itecektir. Sayfalar boyunca ilerlerken yaşayacağınız bu düşündürme seanslarında, durgun hayatın sessizliğiyle okuyacağınız bu eserin içindeyken heyecanınızı hiç ama hiç kaybetmeyeceksiniz.
Roman boyunca hissedeceğiniz merak duygunuz, size hayatla ilgili özgün dersler verecek. Uzakdoğu yaşam felsefesi ve bu felsefenin dingin ruh hallerine birebir şahit olacak ve bir insanın iç çekişlerinde kendi yaşam felsefenizden ve gönlünüzden parçalar bulacaksınız. Japonca aslından doğrudan çevrilmiş olan bu roman, modern Japon edebiyatının tadına varmak isteyen herkesin kitaplığında yer almalıdır...
Japonya'da modernleşmenin en keskin virajının alındığı Meiji döneminin (1868-1912) Mori Ogai ile birlikte tartışmasız en büyük romancısı olan Natsume Soseki, bu başyapıtında bu geçiş iklimini, romanındaki karakterler aracılığıyla derin bir gönül (kokoro) süzgecinden geçirmektedir.
Gönül, yaklaşık yüzyıl öncesinin Japonyasında yazılmıştır ve yazıldığı dönemde geçen bir hikayeyi anlatır. O zamanın Tokyosunda bir üniversite talebesi olan Ben, bir tatil yerinde tanıştığı ve kendisine hep Hocam dediği esrarengiz kişiyle önce samimi olacak, sonra da Hocasının yüreğine gömdüğü büyük sırrına bizler için tercüman olacaktır. Ben sayesinde gönlünün kapılarını açan Hoca, bize aşk ve dostluk arasındaki savaşının galibini gösterecektir. Hoca'nın bir asır öncesi hayatı yirmi birinci yüzyılda yaşayan bizleri, egoizm, yalnızlık, suçluluk ve insan tabiatı hakkında tekrar düşündürmeye itecektir. Sayfalar boyunca ilerlerken yaşayacağınız bu düşündürme seanslarında, durgun hayatın sessizliğiyle okuyacağınız bu eserin içindeyken heyecanınızı hiç ama hiç kaybetmeyeceksiniz.
Roman boyunca hissedeceğiniz merak duygunuz, size hayatla ilgili özgün dersler verecek. Uzakdoğu yaşam felsefesi ve bu felsefenin dingin ruh hallerine birebir şahit olacak ve bir insanın iç çekişlerinde kendi yaşam felsefenizden ve gönlünüzden parçalar bulacaksınız. Japonca aslından doğrudan çevrilmiş olan bu roman, modern Japon edebiyatının tadına varmak isteyen herkesin kitaplığında yer almalıdır...