Üstazımız sohbet şeyhi idi. Sami Ramazanoğlu Hazretleri (k.s.) onun hakkında “Hasan Efendi ders verir, sohbet eder, yetiştirir.” buyurmuşlardı. Az ye ki oruç tutasın, az uyu ki geceleri namaz kılasın, az konuş ki zikredesin. Bir insan ne kadar günahkar olursa olsun, iyilerle beraber olur, günahlarına tevbe ederse cennetlik olur. Kim de ne kadar sofu, itaatkar olursa olsun, fena kimselerle beraber olur, onları severse cehennem ehlindendir. Ailede erkek ve hanım, dünyanın süs ve ihtişamına dalmaz, fakir fukarayı gözetirlerse Allah (c.c.) onlara saadet lütfeder.
Tarikat, ma'rifet, hakikat; hepsi Allah'ı görür gibi namaz kılmak için. Tasavvuf yolu; aşk ve muhabbet kazanmak, ilim, amel ve ihlâsı içimize yerleştirmek içindir. Büyüklerin kullandığı reçete aynı. Onlar ne söylemişse biz de onu okuruz. Yâni onun yolundan gidiyoruz. Peki niye büyükler gibi olamıyoruz da gâfil oluyoruz? Perhizimizi yiyoruz da onun için. Onlar perhizlerini yemezlerdi. İbâdet ederlerdi de gıybetle, harama bakmakla, yalan söylemekle, boş şeyler ile amellerini mahvetmezlerdi.
Tarikat ve hakikat, şeriatın hizmetçileridir.
Allah'ımızın emirlerini daha güzel yaşamamıza ve îmanda kemâle ermemize vesiledir.
Hamdolsun alemlerin Rabbi olan Allâh'a (c.c.)!
Üstazımız sohbet şeyhi idi. Sami Ramazanoğlu Hazretleri (k.s.) onun hakkında “Hasan Efendi ders verir, sohbet eder, yetiştirir.” buyurmuşlardı. Az ye ki oruç tutasın, az uyu ki geceleri namaz kılasın, az konuş ki zikredesin. Bir insan ne kadar günahkar olursa olsun, iyilerle beraber olur, günahlarına tevbe ederse cennetlik olur. Kim de ne kadar sofu, itaatkar olursa olsun, fena kimselerle beraber olur, onları severse cehennem ehlindendir. Ailede erkek ve hanım, dünyanın süs ve ihtişamına dalmaz, fakir fukarayı gözetirlerse Allah (c.c.) onlara saadet lütfeder.
Tarikat, ma'rifet, hakikat; hepsi Allah'ı görür gibi namaz kılmak için. Tasavvuf yolu; aşk ve muhabbet kazanmak, ilim, amel ve ihlâsı içimize yerleştirmek içindir. Büyüklerin kullandığı reçete aynı. Onlar ne söylemişse biz de onu okuruz. Yâni onun yolundan gidiyoruz. Peki niye büyükler gibi olamıyoruz da gâfil oluyoruz? Perhizimizi yiyoruz da onun için. Onlar perhizlerini yemezlerdi. İbâdet ederlerdi de gıybetle, harama bakmakla, yalan söylemekle, boş şeyler ile amellerini mahvetmezlerdi.
Tarikat ve hakikat, şeriatın hizmetçileridir.
Allah'ımızın emirlerini daha güzel yaşamamıza ve îmanda kemâle ermemize vesiledir.
Hamdolsun alemlerin Rabbi olan Allâh'a (c.c.)!