Mustafa Gürel, 1943'te Yozgat, Akdağmadeni, Akçakışla köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokul ve liseyi Ankara'da bitirdi. Üniversiteyi Ankara'da Hacettepe Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi, Tıbbi Teknoloji Yüksekokulu'nu 1967'de tamamladı. Doktorasını 1971'de bitirdi. 1973 - 1974 askerlik görevinden sonra, Ankara Merkez Hıfzısıhha Enstitüsü'nde Kuduz Aşısı, Üretim ve Araştırma Laboratuvar Şefi olarak görev aldı. 1977 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'na öğretim görevlisi olarak atandı. 1979'da doçent, 1988'de Cumhuriyet Üniversitesi'nde profesör oldu. 1995 yılında Adnan Menderes Üniversitesi'ne atandı. 2002 yılında rektör seçildi. 2006 yılı rektörlük bitiminde emekli oldu.
Çocukluk yıllarında şiiri seven ve okuyan şair, lise-üniversite yıllarında, çalışma hayatı süresince şiir okuma ve yazmayı sürdürmüştür. Yazdığı ve okuduğu şiirleri bazı kişiler istediğinde çekinmeden vermiştir. Bir zaman sonra bazı şiirlerinin bestelenip okunduğu, kendisinin adının bile geçmediğini görmüştür. Bu durumun öncelikle, halka saygısızlık olduğu düşüncesiyle hem serbest türde hem de hece vezni ile yazdığı şiirleri yayınlamaya karar vermiştir. Bu tip intihalcileri kendi vicdanlarına ve ilahi adalete havale ettiğini söylemiştir.
Mustafa Gürel, 1943'te Yozgat, Akdağmadeni, Akçakışla köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokul ve liseyi Ankara'da bitirdi. Üniversiteyi Ankara'da Hacettepe Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi, Tıbbi Teknoloji Yüksekokulu'nu 1967'de tamamladı. Doktorasını 1971'de bitirdi. 1973 - 1974 askerlik görevinden sonra, Ankara Merkez Hıfzısıhha Enstitüsü'nde Kuduz Aşısı, Üretim ve Araştırma Laboratuvar Şefi olarak görev aldı. 1977 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'na öğretim görevlisi olarak atandı. 1979'da doçent, 1988'de Cumhuriyet Üniversitesi'nde profesör oldu. 1995 yılında Adnan Menderes Üniversitesi'ne atandı. 2002 yılında rektör seçildi. 2006 yılı rektörlük bitiminde emekli oldu.
Çocukluk yıllarında şiiri seven ve okuyan şair, lise-üniversite yıllarında, çalışma hayatı süresince şiir okuma ve yazmayı sürdürmüştür. Yazdığı ve okuduğu şiirleri bazı kişiler istediğinde çekinmeden vermiştir. Bir zaman sonra bazı şiirlerinin bestelenip okunduğu, kendisinin adının bile geçmediğini görmüştür. Bu durumun öncelikle, halka saygısızlık olduğu düşüncesiyle hem serbest türde hem de hece vezni ile yazdığı şiirleri yayınlamaya karar vermiştir. Bu tip intihalcileri kendi vicdanlarına ve ilahi adalete havale ettiğini söylemiştir.