William Holman Hunt “Kainatın Işığı” adlı tablo ile gönlün sadece içeriden açılabileceğini ne güzel anlatmıştır; 19. yüzyılın büyük İngiliz ressamlarından William Holman Hunt'un bir bahçeyi tasvir eden tablosu, Londra Kraliyet Akademisi'nde sergileniyordu. Hunt'un “Kainatın Işığı” adını verdiği bu tabloda, geceleyin elinde fenerle bahçede duran filozof kılıklı bir adam görülüyordu. Adam, serbest kalan eliyle bir kapıya vuruyor ve içeriden cevap bekliyor gibi görünüyordu. Tabloyu tetkik eden bir sanat eleştirmeni Hunt'a dönerek:
“Güzel bir tablo doğrusu, ama manasını bir türlü kavrayamadım,” dedi... “Adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak mı? Kapıya tokmak koymayı unutmuşsunuz da...”
Hunt gülümsedi:
“Adam alelade bir kapıya vurmuyor ki...” dedi. “Bu kapı, insan kalbini temsil ediyor. Yalnızca içeriden açılabildiği için de tokmağa ihtiyaç duyulmuyor.”
William Holman Hunt “Kainatın Işığı” adlı tablo ile gönlün sadece içeriden açılabileceğini ne güzel anlatmıştır; 19. yüzyılın büyük İngiliz ressamlarından William Holman Hunt'un bir bahçeyi tasvir eden tablosu, Londra Kraliyet Akademisi'nde sergileniyordu. Hunt'un “Kainatın Işığı” adını verdiği bu tabloda, geceleyin elinde fenerle bahçede duran filozof kılıklı bir adam görülüyordu. Adam, serbest kalan eliyle bir kapıya vuruyor ve içeriden cevap bekliyor gibi görünüyordu. Tabloyu tetkik eden bir sanat eleştirmeni Hunt'a dönerek:
“Güzel bir tablo doğrusu, ama manasını bir türlü kavrayamadım,” dedi... “Adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak mı? Kapıya tokmak koymayı unutmuşsunuz da...”
Hunt gülümsedi:
“Adam alelade bir kapıya vurmuyor ki...” dedi. “Bu kapı, insan kalbini temsil ediyor. Yalnızca içeriden açılabildiği için de tokmağa ihtiyaç duyulmuyor.”