Günümüzün en önemli ozanlarından, Yunanistan'ın yaşayan en büyük ozanı Elitis'in son şiirlerinden; bu "Günlük" yüzyılımızın şiir anlayışını zorlayan ve aşan bir yapıt.
Eski, alışılagelmiş, kulağa hoş gelen kolay akıcılığın ve giderek basmakalıp şiirin yerine, Elitis dize düzenini, dilbilgisini ve düzünü yeni bir yaklaşımla ele almış, şiirselliği imgede, günlük olaylarda, usun çırpınmasında ve gerçeküstü labirentlerinde sunmuştur. Nobel ödülünü aldıktan sonra yazmış olduğu bir yazısında şöyle der: "Ben en az 'şiirsel'im, böyle sevdim sonuna dek şiiri; aynı biçimde en az 'vatansever'im, öyle sevdim sonuna dek yurdumu."
Dili, kendi dili: geleneğin içinden fışkıran şepyeni bir çiçek gibi, sentaksın ötesinde çarpıcı bir anlatım. Bizlere son sözünü söyler gibidir bu şiirde: "Her şey kalmaktadır. Ben gidiyorum. Sizler, hele görelim şimdi."
Günümüzün en önemli ozanlarından, Yunanistan'ın yaşayan en büyük ozanı Elitis'in son şiirlerinden; bu "Günlük" yüzyılımızın şiir anlayışını zorlayan ve aşan bir yapıt.
Eski, alışılagelmiş, kulağa hoş gelen kolay akıcılığın ve giderek basmakalıp şiirin yerine, Elitis dize düzenini, dilbilgisini ve düzünü yeni bir yaklaşımla ele almış, şiirselliği imgede, günlük olaylarda, usun çırpınmasında ve gerçeküstü labirentlerinde sunmuştur. Nobel ödülünü aldıktan sonra yazmış olduğu bir yazısında şöyle der: "Ben en az 'şiirsel'im, böyle sevdim sonuna dek şiiri; aynı biçimde en az 'vatansever'im, öyle sevdim sonuna dek yurdumu."
Dili, kendi dili: geleneğin içinden fışkıran şepyeni bir çiçek gibi, sentaksın ötesinde çarpıcı bir anlatım. Bizlere son sözünü söyler gibidir bu şiirde: "Her şey kalmaktadır. Ben gidiyorum. Sizler, hele görelim şimdi."