Suudi ve Arap meslektaşlarımın gözünde garip bir varlıktım ben. Kadın bedeninde bir erkek, Müslüman adı altında bir Batılıydım. Belirlenmesi imkânsız bir konumum vardı, diyen Suudi Arabistanlı Doktor Qanta Ahmed'in dilinden Arap kadınları. Bu kitap, okuyucunun büyüleyici, zaman zaman ise itici bulacağı girift bir ülkeye yolculuktur Çoğu okuyucunun tanıma fırsatı bulamayacağı bir dünya üzerine içtenlikle kaleme alınmış bir girizgâhtır. Publishers Weekly Amerika Birleşik Devletleri'nde oturma izni yenilenmeyen Doktor Qanta Ahmed, ortada kalmışlık hisleri içinde Suudi Arabistan'dan gelen cazip iş teklifini kabul eder.
Bu, yalnızca yeni bir iş değil, bir macera umududur. Müslüman olmakla kısa sürede aidiyet hissetmeyi, kabul görmeyi umduğu ülkede bulacakları ise başka bir gerçekliktir. Görünmez Kadınlar Ülkesinde, Batılı Müslüman bir kadının penceresinden samimiyetle aktarılmış anılardır. İslam'a bir yabancı olarak geldiğim bu krallıktan imanım bakımından bir yurttaş olarak ayrılıyordum. İçinde aşırılıklar barındıran bu krallıkta, hoşgörüsüz muhafazakarlığın delici gölgesinde inancımın eksik dikişlerini tutturmuş ve aidiyet duygumu kazanmıştım. Etrafına aydınlık saçan bu aidiyet duygusu sonsuza kadar içimde olacaktı.
Suudi ve Arap meslektaşlarımın gözünde garip bir varlıktım ben. Kadın bedeninde bir erkek, Müslüman adı altında bir Batılıydım. Belirlenmesi imkânsız bir konumum vardı, diyen Suudi Arabistanlı Doktor Qanta Ahmed'in dilinden Arap kadınları. Bu kitap, okuyucunun büyüleyici, zaman zaman ise itici bulacağı girift bir ülkeye yolculuktur Çoğu okuyucunun tanıma fırsatı bulamayacağı bir dünya üzerine içtenlikle kaleme alınmış bir girizgâhtır. Publishers Weekly Amerika Birleşik Devletleri'nde oturma izni yenilenmeyen Doktor Qanta Ahmed, ortada kalmışlık hisleri içinde Suudi Arabistan'dan gelen cazip iş teklifini kabul eder.
Bu, yalnızca yeni bir iş değil, bir macera umududur. Müslüman olmakla kısa sürede aidiyet hissetmeyi, kabul görmeyi umduğu ülkede bulacakları ise başka bir gerçekliktir. Görünmez Kadınlar Ülkesinde, Batılı Müslüman bir kadının penceresinden samimiyetle aktarılmış anılardır. İslam'a bir yabancı olarak geldiğim bu krallıktan imanım bakımından bir yurttaş olarak ayrılıyordum. İçinde aşırılıklar barındıran bu krallıkta, hoşgörüsüz muhafazakarlığın delici gölgesinde inancımın eksik dikişlerini tutturmuş ve aidiyet duygumu kazanmıştım. Etrafına aydınlık saçan bu aidiyet duygusu sonsuza kadar içimde olacaktı.