Devletlerin savaşı politik araç olarak kullanmaktaki rollerinin gerilemesine, hatta kaybolmasına dair yaklaşımlar, son yılların önde gelen tezleri arasında kendilerine yer buluyor. Bu yaklaşımların kimisi devletlerin savaşa karar verme ve uygulama tekelini kaybettiğini vurgularken, kimisi de savaşların dönüşümünün devletlerin cevap veremedikleri bir uluslararası ortam yarattığını vurguluyor.
Güç Sarkaçları ise söz konusu yaklaşımlara temel olan verileri tam tersi bir yaklaşımla ele alarak savaşların ‘doğasının' değişmediğini savunan yaklaşımlara alternatif bir perspektif ekliyor. Savaşların ‘karakteristiğinin' değişmesine, dolayısıyla devletlerin gerilemelerine ve öne çıkmalarına “Güç Sarkaçları”nın neden olduğu savunuyor. Bu tezden hareketle, sarkaçları oluşturan maliyet unsurları incelendiğinde kaybolduğu düşünülen politik hedeflerin de savaşım tiplerinin de açığa çıktığı öne sürülüyor. Sarkaç salınımlarının bir tarafında karşısındaki güçlerin aşırı genişlemeye gitmesini hedefleyerek maliyet artırmaya çalışan güçler, diğer tarafında ise savaş teknolojileri ile maliyet düşürerek etki alanını genişletmeye çalışan güçlerin yer aldığı değerlendirilmekte.
Günümüzün hayati konuları olan terörizm, gerilla savaşı, melez savaş gibi konuları farklı bir perspektiften inceleyen ve alternatif bir siyasi tarih okuması sunan eser, dünya siyaseti ile ilgilenen herkes için özgün bir kaynak olarak öne çıkıyor.
Devletlerin savaşı politik araç olarak kullanmaktaki rollerinin gerilemesine, hatta kaybolmasına dair yaklaşımlar, son yılların önde gelen tezleri arasında kendilerine yer buluyor. Bu yaklaşımların kimisi devletlerin savaşa karar verme ve uygulama tekelini kaybettiğini vurgularken, kimisi de savaşların dönüşümünün devletlerin cevap veremedikleri bir uluslararası ortam yarattığını vurguluyor.
Güç Sarkaçları ise söz konusu yaklaşımlara temel olan verileri tam tersi bir yaklaşımla ele alarak savaşların ‘doğasının' değişmediğini savunan yaklaşımlara alternatif bir perspektif ekliyor. Savaşların ‘karakteristiğinin' değişmesine, dolayısıyla devletlerin gerilemelerine ve öne çıkmalarına “Güç Sarkaçları”nın neden olduğu savunuyor. Bu tezden hareketle, sarkaçları oluşturan maliyet unsurları incelendiğinde kaybolduğu düşünülen politik hedeflerin de savaşım tiplerinin de açığa çıktığı öne sürülüyor. Sarkaç salınımlarının bir tarafında karşısındaki güçlerin aşırı genişlemeye gitmesini hedefleyerek maliyet artırmaya çalışan güçler, diğer tarafında ise savaş teknolojileri ile maliyet düşürerek etki alanını genişletmeye çalışan güçlerin yer aldığı değerlendirilmekte.
Günümüzün hayati konuları olan terörizm, gerilla savaşı, melez savaş gibi konuları farklı bir perspektiften inceleyen ve alternatif bir siyasi tarih okuması sunan eser, dünya siyaseti ile ilgilenen herkes için özgün bir kaynak olarak öne çıkıyor.