Hayykitap "Tabiattan Gelen Şifa" serisinin ilk kitabını yayımladı. Kitapta "kokulu Isparta gülü"nün Osmanlı tıbbı ve aromaterapideki yeri anlatılıyor. Bu gül ile hazırlanan doğal güzellik reçeteleri ve tedavi usulleri herkesin anlayabileceği bir dille aktarılıyor.
Dünyada yetişen 18 bin çeşit gül içinden en değerlisi bizim topraklara nasip olmuş: Kokulu Isparta gülü. Mayıs ayında açan, mis kokulu, incecik pembe yapraklı, katmer katmer bir güldür bu.
Prof. Dr. Ayten Altıntaş unutulmaya yüz tutmuş bir değerimizi tekrar tanıştırıyor bizimle. Kitabın sayfalarını çevirdikçe neler öğreniyoruz neler.... Osmanlı hekimlerinin ilacı, saraylı kadınların güzellik sırrı olduğunu, aromaterapide kullanıldığını... Isparta'da binbir zahmetle üretildiğini ve tarih boyunca en önemli kavimlerin onun peşinden koştuğunu... Bebeklere, hamilelere verildiğini; yenildiğini, içildiğini, yüze sürüldüğünü...
Gül denince çoğumuzun aklına sadece gülsuyu gelir. Oysa gülle yapılabilecek o kadar çok şey var ki... Altıntaş, Osmanlı'dan gülbeşeker, gül macunu, gül balı, cüllâb, gül-engübîn, gül murabbası, gül yağı gibi tarifleri aktarırken; kendi özel formülleriyle gül şerbeti, gül sürmesi, gül kremi, gülsuyu, gül toniği, gül sabunu gibi ürünlerin evde nasıl üretileceğini paylaşıyor bizlerle...
Gül için bütün ağaçların nuru ve bütün çiçeklerin şahı" demişler tarihte. Bu kitap güle yapılan bu övgüye küçük bir katkıda daha bulunuyor: Gül, ilaçların en güzeli, güzellik ürünlerinin en doğalıdır.
Hayykitap "Tabiattan Gelen Şifa" serisinin ilk kitabını yayımladı. Kitapta "kokulu Isparta gülü"nün Osmanlı tıbbı ve aromaterapideki yeri anlatılıyor. Bu gül ile hazırlanan doğal güzellik reçeteleri ve tedavi usulleri herkesin anlayabileceği bir dille aktarılıyor.
Dünyada yetişen 18 bin çeşit gül içinden en değerlisi bizim topraklara nasip olmuş: Kokulu Isparta gülü. Mayıs ayında açan, mis kokulu, incecik pembe yapraklı, katmer katmer bir güldür bu.
Prof. Dr. Ayten Altıntaş unutulmaya yüz tutmuş bir değerimizi tekrar tanıştırıyor bizimle. Kitabın sayfalarını çevirdikçe neler öğreniyoruz neler.... Osmanlı hekimlerinin ilacı, saraylı kadınların güzellik sırrı olduğunu, aromaterapide kullanıldığını... Isparta'da binbir zahmetle üretildiğini ve tarih boyunca en önemli kavimlerin onun peşinden koştuğunu... Bebeklere, hamilelere verildiğini; yenildiğini, içildiğini, yüze sürüldüğünü...
Gül denince çoğumuzun aklına sadece gülsuyu gelir. Oysa gülle yapılabilecek o kadar çok şey var ki... Altıntaş, Osmanlı'dan gülbeşeker, gül macunu, gül balı, cüllâb, gül-engübîn, gül murabbası, gül yağı gibi tarifleri aktarırken; kendi özel formülleriyle gül şerbeti, gül sürmesi, gül kremi, gülsuyu, gül toniği, gül sabunu gibi ürünlerin evde nasıl üretileceğini paylaşıyor bizlerle...
Gül için bütün ağaçların nuru ve bütün çiçeklerin şahı" demişler tarihte. Bu kitap güle yapılan bu övgüye küçük bir katkıda daha bulunuyor: Gül, ilaçların en güzeli, güzellik ürünlerinin en doğalıdır.