Gül-Haç tarikatı, her zaman gizemle örtülmüş bir fenomen olmuştur. Almanya'daki eski Gül-Haççılığın ve pek çok Gül-Haç topluluğunun gerçekte Gül-Haç manifestolarının basılmasından sonra ortaya çıktığı bilinmektedir.
Fama Fraternitatis'in (1614) manifestosu, yeni, daha insancıl ve demokratik bir toplumun başlangıcını işaret etmesi gereken bir "Genel Reform" gerçekleştirmek için Avrupa'daki bilim adamlarına ve hükümetlere ateşli bir mesaj göndermişti. Sonraki iki yıl içinde, Confessio Fraternitatis (1615) ve Christian Rosenkreuz'un Kimyasal Düğünü (1616) yayınlanmıştı. Kitabın içeriğini oluşturan bu üç Gül-Haç manifestosu isimsiz olarak yayınlandı, ancak o kadar büyük bir heyecan yarattı ki çağdaşları çılgınca yazarını aramaya başladı ve çok geçmeden izler onları Tübingen'li genç teoloji öğrencisi Johannes Valentinus Andreae'ye (1586-1654) götürdü. Manly Hall ve alıntıladığı kaynaklar, Andreae ile Sir Francis Bacon'un aynı kişi olabilme ihtimalinin altını çizmişlerdi.
Gül-Haç tarikatı, her zaman gizemle örtülmüş bir fenomen olmuştur. Almanya'daki eski Gül-Haççılığın ve pek çok Gül-Haç topluluğunun gerçekte Gül-Haç manifestolarının basılmasından sonra ortaya çıktığı bilinmektedir.
Fama Fraternitatis'in (1614) manifestosu, yeni, daha insancıl ve demokratik bir toplumun başlangıcını işaret etmesi gereken bir "Genel Reform" gerçekleştirmek için Avrupa'daki bilim adamlarına ve hükümetlere ateşli bir mesaj göndermişti. Sonraki iki yıl içinde, Confessio Fraternitatis (1615) ve Christian Rosenkreuz'un Kimyasal Düğünü (1616) yayınlanmıştı. Kitabın içeriğini oluşturan bu üç Gül-Haç manifestosu isimsiz olarak yayınlandı, ancak o kadar büyük bir heyecan yarattı ki çağdaşları çılgınca yazarını aramaya başladı ve çok geçmeden izler onları Tübingen'li genç teoloji öğrencisi Johannes Valentinus Andreae'ye (1586-1654) götürdü. Manly Hall ve alıntıladığı kaynaklar, Andreae ile Sir Francis Bacon'un aynı kişi olabilme ihtimalinin altını çizmişlerdi.